DANS EDEN KIRMIZI AYAKKABILAR MASALI

Bir varmış, bir yokmuş. Eski zamanların birinde kocaman bir şehirde yaşayan Karen adında tatlı mı tatlı, güzel mi güzel bir kız yaşarmış. Karen, güzelliğinin yanı sıra zarafetiyle de dikkat çeken genç bir kızmış. Her gün ayna karşısına geçer, saatlerce süslenir ve çeşit çeşit kıyafetler giymeye bayılırmış. Karen, özellikle ayakkabıları çok ama çok severmiş. Farklı farklı bir sürü ayakkabısı varmış. Annesi artık onun ayakkabıya ihtiyacı olmadığını söylese de Karen annesini pek dinlemiyormuş. 

Günlerden bir gün Karen, yine alışveriş merkezlerinin olduğu bir yerde gezerken küçük bir ayakkabı dükkanının vitrininde, parıldayan kırmızı ayakkabılar görmüş. Hemen vitrine yapışmış. Kırmızı ayakkabıların kadifemsi yumuşaklığı, parlak tokaları onu kendisine çekiyormuş.

Karen, büyülenmiş gibi hemen ayakkabı dükkanına girmiş. Ayakkabıları eline aldığında kalbi hızlı hızlı çarpmaya başlamış. Onları bir an önce giymesi gerektiğini düşünmüş. Ayakkabıları giymek için sabırsızlanan Karen, annesinin kulağında çınlayan sesini duymazdan gelerek hemen onları almak istemiş, ne var ki ayakkabılar çok pahalıymış.

 FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN KURABİYE ADAM MASALI

KIRMIZI AYAKKABI MASALI

Karen, yatıp kalkıp ayakkabıları düşünmeye başlamış. Ayağına giydiğinde sanki dünyanın en güzel kızı o olacakmış. Ne yapıp edip ayakkabıları almaya karar vermiş. Tüm birikimini dökmüş ortaya ve hemen ayakkabıcının yolunu tutmuş. Ayakkabılar, Karen’ın ayaklarına tam uymuş ve onu adeta bir prenses gibi hissettirmiş. Ayaklarındaki hafiflik ve zarafetle dans etmeye başlamış. Ayakkabıları alan Karen, evin yolunu tutarken dans ediyormuş. Kırmızı ayakkabılarıyla uçuyormuş gibi hisseden Karen, harika dans figürleri sergileyerek şehrin sokaklarını geçmeye başlamış, herkes ona hayranlıkla bakıyormuş. Tüm parasının bitirmiş olmasına rağmen inanılmaz mutluymuş. 

Bu ayakkabılarla kendini inanılmaz özgüvenli ve zarif hissdiyormuş. Sanki tüm güzelliğini sağlayan bu ayakkabılarmış gibi onlara sıkı sıkı bağlanmış adeta aşık olmuş. 

Bu harika duygularla sokağı arşınlayan Karen, ayakkabıların kendisine sahip olduğunu farkında bile değilmiş. 

 FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN SİHİRLİ KUTU MASALI

DANS EDEN AYAKKABILAR DURMUYORMUŞ

Ayakkabılarla birlikte durmaksızın dans eden Karen, bir süre sonra kontrolün kendinde olmadığını fark etmeye başlamış. Sokak sokak gezerek inanılmaz dans hareketleri sergileyen Karen, bir süre sonra eve gitmek istemiş ancak bunu bir türlü başaramıyormuş. 

Karen durumu fark edip dans eden ayakkabıları ayağından çıkarmak istemiş ancak bu asla mümkün değilmiş. Dans eden ayakkabılar Karen’in tüm gücünü kontrol ediyor, onu harika dans hareketleriyle oradan oraya sürüklüyormuş. 

Zaman ilerlemiş, Karen yorulmuş ama ayakkabılar yorulmuyormuş. Karen, ayakkabıların kuklası olmuş gibi korku ve şaşkınlık içinde ayakkabıların onu sürüklemesini izliyormuş. Evden uzaklaşmış, sokak sokak şehir şehir dans eden Karen, ayakkabılardan bir türlü kurtulamıyormuş. 

Ayakkabılarla dans etmek zorunda kaldıkça, Karen dünyanın güzelliklerini kaçırmış. Arkadaşlarıyla oynamak, doğada dolaşmak veya ailesiyle vakit geçirmek gibi önemli anları yaşayamaz olmuş. Ayakkabılar, onu sürekli olarak dans etmeye zorladığı için yorgun düşmüş hatta çoğu zaman acı içindeymiş. 

Dans eden ayakkabılarla şehir şehir dolaşan Karen, kimseden yardım isteyemiyormuş. Onu gören herkes ona hayran kalıyor, onu alkışlıyor ama kimse derdini anlamıyormuş.

 FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN 12 DANS EDEN PRENSES

DANS EDEN AYAKKABILARDAN NASIL KURTULUNUR?

Dans eden ayakkabılar yüzünden Karen, yemek yiyemez, dinlenemez olmuş. Ayakkabılar bir kaç saniye dursa, bir kaç saniye sonra hemen dansa devam ediyormuş. Karen, yolda gördüğü herkesden yardım istemeye başlamış ama dans ederek hızla uzaklaştığı için kimse ona yardım edemiyormuş. 

Zamanla şehirden iyice uzaklaşan Karen, sonunda ücra bir kasaba da bilge bir keşişle karşılaşmış. Keşiş ona ayakkabılardan kurtulmak için sadece bunu istemesinin yeterli olduğunu söylemiş. Günlerdir ayakkabıların kontrolündeki Karen’e bu öğüt hiç mantıklı gelmemiş.

Dans edip uzaklaşırken, “İstiyorum işte olmuyor ki” demiş. Keşiş Karen’e son bir kez daha seslenmiş, “Gerçekten istediğine emin misin?  Dans ederek ormana doğru ilerleyen Karen’in kulağında keşişin son sözleri yankılanıyormuş. “İstiyorum işte olmuyor ki” demiş kendi kendine…

Hava kararmak üzereymiş, ayakkabılar Karen’i koyu karanlık derin bir ormana doğru sürüklerken, Karen hiç olmadığı kadar korkmuş. Gerçekten de o karanlık ormanın derinliklerine girmeyi asla istemiyormuş. Ayakkabılar bir anda durmuş. 

Karen, ayakkabılarını çıkarırken büyük bir rahatlama hissetmiş. Hızla evin yolunu tutmuş. Dönüş yolunda gördüğü keşişe teşekkür etmiş. Karen’e yiyecek bir şeyler ikram eden bilge keşiş, ” Aferim Karen, doğru yolu bulacağını biliyordum. Gerçekten istemek, içtenlikle, samimiyetle ve derinden bir arzuya sahip olmaktır. Bir şeyi gerçekten istemek, ona duyulan derin bir tutkuyu, niyeti ve kararlılığı ifade eder. Bu istek, bireyin kalbinde, zihninde ve ruhunda kök salmıştır ve o zaman her şey gerçek olabilir” demiş. 

Karen, bu bilgilerle eve döndüğünde ailesine güzelce bir sarılmış. Ayna karşısında gereksiz geçirdiği zamanlar için çok üzülüyormuş. Yaptığı hataları anlamış ve ders çıkarmış. Artık, güzellik ve dış görünüşten daha önemli olan iç güzelliğe değer vermeye başlamış. Dans eden kırmızı ayakkabılar masalı da burada bitmiş. 

Kırmızı Ayakkabılar masalı, insanları düşünmeden sadece isteklerini takip etmenin sonuçlarını anlatır. Masal, iç güzelliğin dış görünüşten daha önemli olduğunu vurgular ve gerçekten istemenin önemine dikkat çeker.