SİHİRLİ LAMBA MASALI

Bir varmış, bir yokmuş. Sırtında çantası, belinde tüfeği, kafasında kaskıyla savaştan dönen genç, iri yarı bir asker, zafer kazanmanın verdiği gururla sıcak yuvasına doğru uygun adım yürüyormuş. Bir, iki… bir, iki!

Dağları ovaları aşmış evine kavuşmasına da az kalmış…

Derken kocaman iri gövdeli bir ağacın hemen yanında duran yaşlı bir kadına rastlamış. Kambur çirkince bir büyücüymüş bu…  Ona yaklaşmakta olan askeri görünce hemen yola çıkmış ve onu durdurmuş.
“Merhaba Asker!” diye seslenmiş yaşlı büyücü “Ne güzel kaskın, kıyafetlerin var. Elinde de tüfeğin.  Sen savaştan dönen gerçek bir asker olmalısın! Dediklerimi yaparsan sana istemediğin kadar altın verebilirim” 

Kadının söylediklerini çok saçma bulan asker, pek oralı olmamış. “İstemem teşekkür ederim kalsın” diye cevap vermiş kadına…

Yaşlı büyücü “Belki de o asker sensin” diye mırıldanmış içinden ve askerin sözlerini duymazlıktan gelerek sözlerine devam etmiş  “Bu büyük ağacı görüyor musun? Onun tepesine çıktığında dalların arasında bir oyuk göreceksin. Oradan içeri girersen ben seni sonra iple yukarı çekerim” demiş.

Asker sormuş “Ağacın içine neden girmemi istiyorsun ki?”

❤  FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN BİR FUTBOL MASALI

resimli masallar, asker masalı, sihirli lamba

KÖPEKLERİ DOYUR, LAMBAYI AL

Büyücü kadın hevesle anlatmaya başlamış.

O ağacın içi oyuktur ve içeride çil çil paralar ve o paraları kötü insanlardan koruyan köpekler vardır ama sen merak etme o paralardan istediğin kadar alabilirsin. Ağacın içine girdiğinde 100 adet lamba ile aydınlatılmış genişçe bir alana varırsın. Orada 3 tane kapı göreceksin. Her kapının anahtarı üzerinde takılıdır. İlk kapıdan içeri girdiğinde ortada bir sandık, sandığın üzerinde oturan gözleri fincan büyüklüğünde bir köpek göreceksin. Sakın köpekten korkma, ben sana onları doyura bilmen için özel hazırladığım büyülü kemik parçalarını vereceğim. Köpekleri doyurur, sandığı açarsın. Sandığın içinde bir sürü bakır para göreceksin. İstediğin kadar alabilirsin. İkinci kapıdan içeri girdiğinde ortada bir sandık, sandığın üzerinde oturan gözleri değirmen taşı kadar büyük bir köpek göreceksin. Korkuya kapılmana gerek yok. Köpeğe yemeğini ver sandığı aç.

Sandığın içinde gümüş paralar göreceksin. Onlarda da istediğin kadar alabilirsin. Ve üçüncü kapıya geldiğinde ortada bir sandık, sandığın üzerinde oturan gözleri gece kadar siyah bir köpek göreceksin. O çok korkunç bir köpektir ama sen beni dinle ve yine korkma. Sana vereceğim bu yemeklerden ona da ver ve sandığı aç. Sandığın içinde bir sürü altın para ve bir de lamba göreceksin. Paralardan istediğin kadar alabilirsin, altın sandığın içindeki lambayı da yanına almayı da sakın unutma.”

Duyduklarına pek de inanmayan asker, büyücü kadına “Peki sen ne istiyorsun?” diye sormuş.

Büyücü, “Paraların hiç birinde gözüm yok. Benim senden isteğim yalnızca sandıkları koruyan o köpekleri sevmen ve onların karnını doyurmandır. Birde orada bir lamba göreceksin. O lamba senin gibi kahraman bir askerin çok işine yarayabilir. Eğer paraları istiyorsan onu da yanına almalısın.” demiş. Asker “Tamam” demiş. Eline büyücünün verdiği büyülü kemikleri almış, ipi beline bağlamış ve başlamış oyuktan aşağı doğru inmeye…

sihirli lamba masalı oku

❤  FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN ➸ KURŞUN ASKER MASALI

AĞACIN İÇİNDEKİ HAZİNE

Ağacın gövdesinden içeri yavaş yavaş sallanmaya başlayan asker, en alta indiğinde gerçekten de yaşlı büyücünün dediği gibi 100 lamba ile aydınlatılmış 3 kapılı bir alana gelmiş.

Birinci kapıdan içeri girmiş. İçeri de bir sandık, sandığın üzerinde gözleri fincan büyüklüğünde bir köpek duruyormuş. Köpekten hiç korkmayan asker, önce onu sevmiş sonra da büyücünün verdiği kemiklerden birini ona vermiş. Sandığın için bakır paralarla doluymuş.

Hemen sonra ikinci kapıya giden asker, onu da açmış içerideki iri yarı köpeği görmüş, gözleri değirmen taşı kadar büyükmüş. İyi kalpli, cesur asker ondan da korkmamış. Karnı aç olan köpeği güzelce doyurmuş ve sandığı açmış bu sandığın içi de çil çil gümüş paralarla doluymuş.

 

Üçüncü kapıya giden asker kapıyı açtığında korkunç bir köpekle karşılaşmış. İlk kez böyle bir köpek görüyormuş. Gözleri gece kadar karanlıkmış köpeğin. Büyücünün sözlerini hatırlamış ve bir cesaret o köpeğe de kemiğini uzatmış ve sandığı açmış içi çil çil altın paralarla doluymuş. Gece gibi karanlık gözleri olan bu köpeğin hemen yanında da bir lamba duruyormuş.

Asker lambayı ne yapacağını pek bilememiş ama büyücü kadının sözünü dinlemeye karar vererek lambayı da yanına almış. Alabildiğince parayı cebine dolduran asker, yaşlı büyücüye seslenmiş “Hey tamamdır, çek beni yukarı…”

Yaşlı büyücü askeri yukarı çektikten sonra ona teşekkür etmiş ve başka tek bir söz bile söylemeden arkasını dönüp ağır adımlarla oradan uzaklaşmış.

❤  FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN UYKU ROBOTLARI

BU ASKER O OLMALI

Cepleri tıka basa altın paralarla dolu asker, elinde bir lambayla yaşlı büyücünün arkasından bakakalmış. Bu olanlara pek anlam veremeyen asker, zengin olmanın verdiği mutlulukla koştura koştura kasabaya ilerlemeye başlamış. Artık çok zengin bir adammış. Daha önce bu kadar çok parası olmadığı için ne yapması gerektiğini bilmiyormuş ama fakirliğin ne demek olduğunu bilen asker, yol boyunca ihtiyacı olan herkese altınlar dağıtmaya başlamış. Bebeğini beslemeye çalışan bir kadınla, alın teriyle çalışan bir ustayla, yemek alacak parası olmayan fakir insanlarla karşılaşmış. Hepsiyle sohbet edip, kibarca altın paralardan uzatıyormuş. Bu bonkör yakışıklı ve yardımsever askeri gören herkes “İşte bu o asker olmalı” diyormuş. Asker, bu sözlere önce pek anlam vermemiş. Kasabada gezip iyilik dağıtan asker az ilerde iki adamın prenses hakkında konuştuklarını işitmiş.
Adam, “Kehanete göre bu yıl ülkemizin prensesi cömert, iyi yürekli bir askerle tanışıp, evlenecekmiş.”diyormuş.

 

SİHİRLİ LAMBA VE KÖPEKLER İŞ BAŞINDA

Bizim asker, güzel prensesi çok merak etmiş ve hemen adama yanaşıp prensesi nasıl görebileceğini sormuş. Adam, başını sallayarak devam etmiş, “İmkansız evlat! Kral kızını elmas tuzaklarla bezeli, kimsenin ulaşamayacağı bir şato hazırladı. Yerini bile kimse bilmiyor. Onu görmenin imkanı yok.”

Asker, “Onu görmeyi çok isterdim.” diye düşünmüş içinden. Sormuş soruşturmuş, herkesle konuşmuş. Prensesin nerede olduğunu bilen duyan çıkmamış.

Bu arada ceplerindeki altın paraları da bitiren asker, mum alacak parası bile kalmadığı için evinde karanlıkta oturuyormuş. Birden aklına ağacın içinden çıkardığı lamba gelmiş.  Lambayı çıkaran asker, “En azından biraz ışık ihtiyacımı karşılayabilirim.” diye düşünmüş. Lambayı yakar yakmaz, birden karşısında ağaç kavuğunda gördüğü fincan gözlü köpek belirmiş. Fincan Gözlü köpek sormuş “Efendi ne emrediyor?”

Asker çok şaşırmış ama lambanın sihirli bir lamba olduğunu anlamış. Bir süredir fakir olduğu için karnı oldukça aç olan asker, fincan gözlü köpekten kendisini doyuracak leziz yemekler getirip getiremeyeceğini sormuş.

Askerin sorusu daha bitmeden, fincan gözlü köpek gözden kaybolmuş ve bir kaç saniye sonra birbirinden leziz bir tepsi yemekle geri dönmüş. Asker teşekkür edip karnını doyurmaya başlamış. Sihirli lamba bir kere yandığında fincan gözlü köpek, iki kere yandığında değirmen taşı kadar büyük gözleri olan köpek, üç defa yandığında gece kadar karanlık gözleri olan köpek geliyor ve askere emirlerini soruyormuş. İyi kalpli asker sihirli lamba sayesinde artık yeniden zenginmiş.  Kıyafetler, yemekler, paralar… ev eşyaları… hatta annesinin küçükken ona okuduğu 12 dans eden prenses masal kitabını bile istemiş bir gün… O gece “Alaaddinin Sihirli Lambası” kitabı okuduğunda güzel prensesini düşünen askerin aklına bir fikir gelmiş…

 

Lambasını almış ve tam 3 kere yakıp söndürmüş. Gece karanlığı kadar koyu gözleri olan köpek belirmiş karşısında;

“Efendi, ne emrediyor?”

Asker, ülkenin güzel prensesini görmek istediğini söylemiş.

Köpek bir anda gözden kaybolmuş ve birden yatağında uyuyan güzel prenses belirmiş askerin gözlerinin önünde… Asker prenses yaklaşmış, o kadar güzel uyuyormuş ki… Asker onun bu güzelliğini bir süre izledikten sonra dayanamayıp prensesi yanağından öpmüş ve hemen gitmiş.

Sabah uyandığında prenses çok hoş bir rüya gördüğünü düşünmüş.

❤  FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN PRENS MASALLARI

PRENSES ASKERLE TANIŞIYOR

Asker sonraki gün yine dayanamayarak sihirli lamba ile köpeği çağırmış ve prensesin yanına gitmek istediğini söylemiş. Köpek askeri bir anda prensesin şatosuna götürmüş. Prenses yatağında bir gece önce olanları düşünüyormuş o sırada askeri görmüş. Önce korkmuş ama askerin kibar yaklaşımı karşısında hayranlığa kapılmış. Asker özür dileyerek onu görmeden ve düşünmeden duramadığını anlatmış.  Prenses askere oracıkta aşık olmuş. Asker onu kendi evine götürmüş ancak kralın askerleri onları takip etmeyi başarmış.

Sabah gün ağarırken kralın adamları askerin evinin önündeymiş. Halk ne olduğunu anlamak için orada toplanmış. Kral, prensesin yanına izinsiz gittiği için askeri cezalandırmak istemiş. Prenses bu duruma çok üzülüyormuş ancak kral onu da dinlememiş. Çevreye toplanan kişiler, kral’ın kızını kaçıran kişinin bizim asker olduğunu öğrendiklerinde toplanıp krala yalvarmaya başlamışlar. Onun ne kadar iyi bir insan olduğunu, dürüst ve iyi kalpli olduğunu anlatmışlar krala…

Kral olanlardan bir hayli etkilenmiş ve askerin kızıyla evlenmesine izin vermiş.

Asker, prensesine sarılmış ve birlikte sonsuza kadar mutlu yaşamışlar. Cesur ve iyi kalpli asker ve akıllı prenses ülkeyi çok güzel yönetmişler.