Bir varmış bir yokmuş. Bir zamanlar atların, eşeklerin, tavukların ve çeşit çeşit hayvanların yaşadığı güzel bir çiftlikte yaşayan çok tatlı yaşlı bir karı koca varmış. Kurabiye adam masalı, onlar sayesinde yazılmış. Çiftlik işlerinden kalan vakitlerde, çiftliğin ilerisindeki güzel tepelerde piknik yaparlar, mutlu mesut yaşayıp giderlermiş. Bu güzel çiftin hiç çocukları olmamış ama her ikisi de oldukça mutluymuş.
Bir gün yaşlı kadın, yine mutfakta leziz yemekler yapıyormuş ve bu sefer eşine bir de bisküvi yapmaya karar vermiş. Kurabiye adam masalı da böyle başlamış.
Kadın hamuru yoğurmuş ve güzelce şekil vermiş. Kurabiye hamurunu minik bir adam şeklinde yapan kadın, ona iki tane göz, bir ağız ve bir de önüne kakaodan düğmeler koymuş. Harika görünüyormuş! Onu güzelce pişmesi için fırına atmış.
Çok zaman geçmeden mutfağı leziz kokular sarmış. Yaşlı kadın fırının kapağını açmış. Tüm mutfağı harika bir zencefilli tarçınlı kurabiye kokusu sarmış. Yaşlı kadının eşi bu güzel kokuları duyunca hemen mutfağa gelmiş. Güzel güzel kurabiyelerini çıkarıp yemeği düşünürken tam o sırada çok garip bir şey olmuş. Fırının kapağı açılır açılmaz kurabiye adam birden ayaklanmış ve koşturarak camdan dışarı çıkmış ve kaçmaya başlamış. Yaşlı kadın ile adam “Dur kaçma nereye gidiyorsun.” diye arkasından bağırmışlar ama nafile… Bu çabaları hiç bir işe yaramamış.
❤ YENİ NESİL RESİMLERLE ➸ PİNOKYO MASALI
KURABİYE ADAM KAÇMAYA BAŞLIYOR
Yaşlı adam ve kadının şaşkın bakışları arasında mutfaktan çıkıveren Kurabiye Adam durmamış. Şarkılar söyleyerek koşmaya devam etmiş.
“Koşarım koşarım koşarım… Kimse beni yakalayamaz ben bisküvi adamım…” Çiftlikten hızla uzaklaşmaya başlayan Kurabiye Adam kaçarken bir at ve ineğe rastlamış. İnek bisküvi adamı görünce onun nefis göründüğünü düşünmüş. At kafasını kaldırmış ve bizim koşturan kurbiyeyi görmüş. İkisi birden “Nam nammm! Çok nefis görünüyor!” demişler. Kurabiye Adam at ile ineğin yanından da hızla geçmiş ve “Yaşlı bir kadın ve yaşlı bir adamdan kaçıyorum sizden de kaçarım” diyerek koşmaya devam etmiş.
O sırada tarlada çalışan bir çiftçi bisküvi adamı görmüş. “Ne kadar da lezzetli görünüyor” diye düşünmüş ve Kurabiye Adam’ın peşine takılmış. “Buraya gel, seni yemek istiyorum” diye arkasından bağırmış.
Kurabiye Adam, “Bir yaşlı kadından bir yaşlı adamdan bir attan ve bir inekten kaçıyorum senden de kaçabilirim” diye söyleyerek çiftçinin yanından hızla geçmiş. Kurabiye adam kaçarken arkasından enfes kokular bırakmaya devam ediyor, bir yandan da bağıra bağıra şarkısını söylüyormuş.
“Koşarım koşarım kimse beni yakalayamaz ben bisküvi adamım…”
❤ FARKLI MASALLAR OKU ➸ ANDERSEN’DEN MASALLAR
İŞE YARAMAZ KURABİYE ADAMIN SONU
Yolları hızla aşan bisküvi adamımız, bir okulum yanından geçmiş. O sıra da okulun bahçesindeki çocuklar, çok güzel resimlerle süslü bir Hansel ve Gretel Masalı okuyarak keyif yapıyorlarmış. Oradan geçen leziz bisküviyi görünce onu yemek istemişler. Kurabiye Adam onlara gülümseyerek koşmaya devam etmiş. “Yaşlı bir kadın, yaşlı bir adam bir at bir inek ve bir çiftçiden kaçıyorum sizden de kaçabilirim ben biskuvi adamım kimse beni yakalayamaz!” demiş.
Kurabiye Adam, bir nehrin kıyısına gelmiş. Karşıya geçmek istemiş ancak yüzme bilmiyormuş. O sıra da kurnaz bir tilki onu görmüş ve “İstersen ben seni karşıya geçirebilirim. Gel hemen sırtıma atla.” demiş. Kurabiye Adam tilkinin sırtına atlamış. Birlikte nehri geçerlerken sular tilkinin sırtına doğru gelmiş. Tilki, “Kurabiye Adam gel burnuma doğru tırman.” demiş. Kurabiye Adam, tilkinin burnunun ucuna doğru geldiğin de tilki başını hızla sallamış ve ağzına doğru düşen Kurabiye Adam’dan “hamm” diye bir lokma almış. Sonra hop bir ısırık daha alarak kurabiyenin tamamını yemiş, bitirmiş.
İşe yaramaz Kurabiye Adam masalı da burada bitmiş.
Gökten 3 tane elma düşmüş… Bu sefer bizim 3 elmanın üçünü de kurnaz tilki yiyip yutmuş.
