Bir varmış, bir yokmuş… Ormanın içinde küçük, cıvıl cıvıl bir serçe yaşarmış. Adı “Sakar Serçe”ymiş çünkü uçarken her şeye çarpıp dururmuş. Bazen dallara, bazen ağaçlara, bazen de yerdeki taşlara! Ama Sakar Serçe hiç dert etmezmiş. “Eğleniyorum, ne önemi var ki!” dermiş kendi kendine. Ormandaki diğer kuşlar ona uçmayı dikkatli yapmasını, etrafına daha çok bakmasını söylemiş ama Serçe dinlememiş.
Bir gün, ormanın en yaşlı ve bilge hayvanı olan Kaplumbağa ona yaklaşmış. “Sakar Serçe, çok dikkatsizsin. Bir gün başına büyük bir iş açacaksın. Sana bir tavsiyem var: Eğer yavaşlar ve dikkatli olursan, hem daha az düşersin hem de yolculukların daha keyifli olur” demiş.
Serçe ise gülerek: “Aman Kaplumbağa, sen zaten yavaş yavaş yürüdüğün için böyle düşünüyorsun! Benim hızım benden sorulur!” diyerek kanat çırpmış ve havalanmış. Hızla uçarken yine bir ağaca çarpıp yere düşmüş. Ama her zamanki gibi toparlanıp uçmaya devam etmiş.
Günlerden bir gün, Serçe yine hızla uçarken gökyüzünde büyük bir bulut belirmiş. Bulutun içinden şimşekler çakmaya başlamış ve fırtına çıkmış. Serçe paniklemiş, çünkü ne yapacağını bilememiş. Rüzgar onu sağa sola savurmuş, her yere çarpmaya başlamış. “Keşke Kaplumbağa’yı dinleseydim!” diye düşünmüş ama iş işten geçmiş.
Tam o sırada, yerde ağır ağır ilerleyen Kaplumbağa’yı görmüş. Kaplumbağa, sakin adımlarla ilerlerken, başını kabuğuna çekip kendini fırtınadan koruyormuş. Serçe ona seslenmiş: “Kaplumbağa, yardım et! Fırtınada ne yapacağımı bilmiyorum!”
Kaplumbağa, başını dışarı çıkarıp gülümsemiş: “Gel benimle, yavaş ol, sabırlı ol. Kendini rüzgara kaptırma, dikkatlice uç.”
Serçe bu kez Kaplumbağa’nın sözünü dinleyip kanatlarını yavaşça çırpmış ve fırtınaya direnmiş. Yavaş yavaş uçarken, etrafını daha iyi görmeye başlamış ve tehlikelerden kaçınmış. Fırtına dindiğinde Serçe yere inmiş ve Kaplumbağa’ya teşekkür etmiş.
O günden sonra, Sakar Serçe artık hızla ve dikkatsizce uçmayı bırakmış. Yavaşlayıp etrafına daha çok dikkat etmiş, böylece maceralarını daha keyifli hale getirmiş.
Kıssadan hisse: Hızlı olmak her zaman iyi değildir, bazen yavaşlamak ve dikkatli olmak seni büyük tehlikelerden korur.