KİRAZ AĞACI VE SİNCAP 

Bir varmış, bir yokmuş. Tepelerin yemyeşil vadilerle birleştiği, akarsuların şırıl şırıl aktığı, masmavi gökyüzünün pamuk gibi bulutlarla kaplandığı harika bir yerde büyüyen narin bir kiraz ağacı varmış. İlkbahar gelince çiçeklerini açar, yazın başlarında ise muhteşem meyvelerini bahşedermiş. Kıpkırmızı kirazları bal gibi tatlıymış. Yaz geldiğinde herkes bu güzel ağacın altında toplaşır, sepet sepet sulu kirazı toplar evine götürürmüş.

Harika çiçeklerine, dolgun kirazlarına rağmen, bu narin ağaç her daim biraz üzgünmüş. Hemen yakınlarda yaşayan ve her daim bu kiraz ağacının dallarında gezinen tatlı bir sincap bu durumun farkındaymış.

Yine kirazın yüzünü asık gördüğü bir gün ona bunun nedenini sormaya karar vermiş. “Merhaba güzel ağaç, harika çiçeklerin var, lezzetli meyvelerin var. Ne de güzel yerde yaşıyorsun. Peki ama sen neden bu kadar hüzünlüsün?” 

Ağaç, sincabın samimi sorusuna karşılık, “Merhaba sincap, ben kendimi değersiz hissediyorum. Herkes meyvelerimi alıp gidiyor, ama nasılsın diye sormuyor.” demiş.

 

❤  RESİMLİ MASALLARI KEŞFEDİN DERSTE SALYANGOZ YARIŞTIRAN SİNCAP

Sincap, ağacın içindeki derin hissiyatı anlamış ve onu teselli etmek istemiş. “Güzel kiraz ağacı, sen benim yuvamsın. Gölgenle beni serinletiyor ve meyvelerinle karnımı doyuruyorsun. Sen olmasan, hayatımın anlamı eksik kalır” demiş içtenlikle.

Kiraz ağacı o an, gerçek sevgiyi ve önemsenmeyi fark etmiş. “Varlığın ve bana duyduğun sevgi için sana teşekkür ederim, sevgili dostum” demiş ağaç. Sincap da hemen eklemiş: “Her zaman senin yanında olacağım, arkadaşım. Yalnız değilsin.

Sincap hayatının geri kalanında da ağacın yanından hiç ayrılmamış ve her mevsimde birlikte zaman geçirmişlerdir. Sincap, ağacın kollarında sıcacık bir yuva bulmuş ve ağaç her zaman onu beslemeye devam etmiş.

İki sevgi dolu arkadaş, birlikte geçirdikleri uzun yıllar boyunca birbirlerine destek olmuş, sevinçleri ve üzüntüleri paylaşmış. Sonsuz dostluklarıyla tanınmışlar ve bu masal, bu güzel dostluğun unutulmaz kılmak için dilden dile dolaşmış.”