Bir varmış, bir yokmuş. Yüksek dağların zirvesinde yer alan büyüleyici bir krater gölünün, berrak mavi sularının altında yaşayan tatlı bir Küçük Mavi Balık varmış. Güneş ışınları berrak sulara çarptığında bu güzel gölde salına salına yüzer, bir o yana bir bu yana tüm gün harika ılık suların tadını çıkarırmış. Küçük Mavi Balığın, pulları mavinin tüm tonlarını içinde barındırırmış. Açık mavi, koyu mavi, turkuaz mavisi, lacivert… Işıl ışıl pullar güneşinde etkisiyle daha çok parlak gölün yüzeyinde gökkuşağı gibi yansımalar yaratırmış. Küçük Mavi Balık’ın tek özelliği parlak mavi pulları değilmiş. Küçük Mavi Balık’ın da kendine has çok özel bir yeteneği varmış.

Eğer erkenden uykuya yatıp, rüyasında bir dilek dilerse, bu dileği gerçek oluyormuş ancak henüz çok küçük olduğu için bu harika yeteneği pek iyi kullanamıyormuş.

Küçük Mavi Balık, yumuşak dalgaların arasında kendine bir yer bulup erkenden yatıyor, rüyasında en çok istediği şeyleri dileyebilmeyi umuyormuş. Onun her rüyası büyülü ve macera doluymuş ama rüyalarını hala kontrol edemiyor, bazen rüyasında garip dileklerde bulunabiliyormuş. Bu yeteneğini geliştirebilmek için daha çok uyuması gerektiğine karar vermiş.

Bir gün, güneş dağların arasından kaybolduğunda, rüyasında bir dilek dileyebilmek için yine keyifli bir uykuya dalmış. Bu rüyada, denizin dibinde renkli mercan resifleri, parlak yosunlar ve sihirli yaratıklarla dolu bir dünya varmış. Minik su altı perileri rengarenk ışıklar saçıyor, mercan resifleri bembeyaz yumuşacık bir bulut gibi su altını kapmıyormuş. Küçük Mavi Balık, bu rüyada dilediği her şeyi gerçekleştirebilirmiş, bunun için yapması gereken sadece bunu rüyasında dilemekmiş ama bir türlü olmuyormuş. Her seferinde rüyanın harika etkisine kapılıp, dilek dilemeyi unutuyormuş. Onun en önemli dileği, daha büyük yüzgeçlere sahip olabilmekmiş. Böylece fırtına gibi yüzebilir, tüm gölü hızla turlayarak binlerce gökkuşağı yaratabilirmiş.

Ertesi gün olmuş. Tüm gün ışıltılı suların arasında bir o yana bir bu yana yüzen Küçük Mavi Balık, o gün oradan geçen bir kelebekle tanışmış ve Kelebeğin Hayal Bahçesi‘ne gittiğini öğrenmiş ama aklı fikri uyumaktaymış, hava karardığında hemen tatlı bir uykuya dalmış ve o gece ilk defa rüyasında bir dilek dileyebilmiş.
“Dilerim ki, bu gölün altında herkes birbiriyle dans etsin.” Bu dilekle birlikte uykudan uyanan Küçük Mavi Balık, İnanılmaz bir şekilde, göldeki tüm tüm balıkların birdenbire aynı müziği duyduğunu ve müziğin tatlı tınılarıyla keyifle dans ettiklerini fark etmiş. Bu dilek Küçük Mavi Balık’ın yüzünü gülümsetse de, daha büyük yüzgeçlere sahip olmak için yeniden bir dilek dilemesi gerektiğini biliyormuş ve hemen yeni bir uykuya dalmış.

❤ TÜM MASALLARA GÖZ ATIN MASAL OKU

Küçük Mavi Balık, rüyasında geniş bir gökyüzünde hızla uçuyor ve hatta çok büyük ejderhalarla bile yarışıyormuş. Tam daha hızlı yüzebilmek için büyük yüzgeçler dileyecekken yanından geçen tatlı bir ejderha onun kafasını karıştırmış ve ağzından yine farklı bir dilek dökülüvermiş.

“Dilerim ki, gölümüz sualtında yüzebilen minik ejderhalarla dolsun.” demiş. Bu dilekle birlikte uykusundan uyanan Küçük Mavi Balık, gölün renkli minik ejderhalarla dolduğunu görmüş. Hepsi suyun içinde yüzüyor, suyun üstüne atlayıp çeşit çeşit gökkuşağı yaratıyormuş. Küçük Mavi Balık, çok sevdiği bu güneş yansımalarını bir süre izlemiş, sonra içini bir hüzün kaplamış. Kocaman bir yüzgeci olsa o da çeşit çeşit gökkuşağı yaratabilirmiş.

Sonraki geceler Küçük Mavi Balık, rüyalarında dilediği dilekleri gerçekleştirmeye devam etmiş.  Bir rüyasında, tüm balıkların insanlarla konuşabilmesini dilemiş, başka bir rüyasında tüm gölün şeker kamışlarıyla kaplanmasını dilemiş. Bir rüyası dileği  harikaymış. Tüm yosunlar, deniz kabuklarıyla beraber renkli ışıklar yaratıp bir gösteri düzenlemiş. Rüyasında dileyeceği dilekleri kontrol edemeyen minik balık, bir gün yakın bir arkadaşının neredeyse bir kaplumbağaya dönüşmesine neden oluyormuş ama o gece rüyasını biraz kontrol etmeyi başarmış ve o dileğin ağzından çıkmasını engellemiş.

Geceler böyle geçiyormuş, Küçük Mavi Balık hala daha büyük bir yüzgeç dileyememiş. Sonra bir gün, yine çok keyifli bir rüya aleminde gezerken, dileklerini kontrol edebildiğini fark etmiş. Rüyasını tam da istediği gibi yönlendirebiliyormuş ve tabi dileğini de ve o gece Küçük Mavi Balık, uzun zamandır beklediği dileğini rüyasında dileyebilmiş. 
– Fırtına gibi yüzmemi sağlayacak çok güçlü yüzgeçlerim olsun diliyorum! 

 FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN  ZOMZOM VE MOULAR MASALI

Rüyasında dileğini söyler söylemez uyanan Küçük Mavi Balık, hemen yeni ve güçlü yüzgeçlerini kontrol etmek için var gücüyle yüzmeye başlamış ama işe yaramamış. Her zamanki gibi salına salına yüzüyormuş. Tekrar denemiş, tekrar denemiş ama olmamış. Dileğinin neden gerçekleşmediğini anlayamamış.
– Fırtına gibi yüzmemi sağlayacak çok güçlü yüzgeçlerim olsun diliyorum!

Bu sözlerle rüyasından uyanan Küçük Mavi Balık, hemen yüzgeçlerini kontrol etmiş. Malesef hala aynılarmış. Küçük Balık bu duruma hiç anlam veremediği için Kreter Gölü’nün bilmesine danışmaya karar vermiş. Bilge yaşlı bir Müren Balığı’ymış. Küçük Mavi Balık’ın derdini dinleyen bilge Müren, onu seviyle sarmalamış ve yanıt vermiş;  ” Mavi Balıklar çok özeldir evlat, ama sen geçmişini pek bilmiyorsun galiba. Mavi Balıklar yeterince büyüdüğünde dünyanın en hızlı yüzen, en güçlü yüzgece sahip balıkları olurlar. Sende çok kısa zamanda harika yüzgeçlere kavuşacaksın ve dünyanın en hızlı yüzen balığı olacaksın. Dileğine gelince, her dilek gerçekleşir ancak bazılarının zamanı vardır.” demiş ve kıvrıla kıvrıla kayaların arasına girmiş.

Küçük Mavi Balık, duyduklarına çok şaşırmış. Bilge Müren’in sözleri kulaklarında yankılanıyormuş; “Her dilek gerçekleşir ancak bazılarının zamanı vardır”
Artık rüyalarında ne dileyeceğini kontrol edebilmeye başlayan Mavi Balık, günler geçtikçe yüzgeçlerinin de büyümeye başladığını fark etmiş. Rüyalarını kontrol etmeyi öğrendiği için artık uykuya dalarken rüyalarına, dileklerine karar veriyor ve öyle uykuya dalıyormuş. Her rüyasında farklı bir macera yaşayan Mavi Balık, yeni yeni dilekler dileyerek, yaşamını mutluluk içerisinde geçiriyormuş ve günü geldiğinde yüzgeçleri büyümüş. Bunu fark eden Mavi Balık, güneşin en güzel şekilde suya yansıdığı o dakikalarda berrak suların içinde o kadar hızlı yüzmüş ki, binlerce milyonlarca gökkuşağı ortaya çıkmış.
Masal da burada bitmiş.

Yazar: Bahar Saygılıer