KİBRİTÇİ KIZ MASALI

Bir varmış, bir yokmuş… Zamanların birinde, kış mevsiminin dondurucu günlerinin yaşandığı küçük bir şehirde karanlık bir kış gecesi gökyüzünü karanlık bulutlar kaplamış ve kar yağmaya başlamış. O yıl, kış öyle sertmiş ki rüzgâr, sokak aralarında uluyan bir kurt gibi esiyor, kar taneleri dans ederek yeryüzünü beyaza boyuyormuş. Herkes evine çekilmiş, sıcak ocak başında toplanmış ama sokaklarda bir başına dolaşan küçük bir kız varmış. Adı Kibritçi Kız’mış. 

Üzerinde incecik, eski bir elbise, ayaklarında ise yıpranmış, artık neredeyse tabanı delik ayakkabılar varmış. Elleri kıpkırmızı kesilmiş, titriyormuş. Karnı açmış ama yiyecek alacak parası yokmuş. Kibrit satarak yaşamaya çalışıyormuş, fakat o gün kimse ondan kibrit almamış.

kibritçi kızın hikayesi, kibritçi kız oku

KİBRİTÇİ KIZ NASIL ISINACAK?

Soğuk, kemiklerine kadar işliyor, gece giderek daha da kararıyormuş… Kibritçi Kız, sokakta yürümeye devam etmiş. Ellerini ısıtmak için paltosunun içine sokmaya çalışmış ama ince kumaş onu hiç korumuyormuş. Rüzgâr, saçlarını savuruyor, yanaklarını sızlatıyormuş. Bir köşeye oturmuş ve küçük kutusunu açarak kibritlere bakmış. “Bir tane yaksam, belki birazcık ısınırım” diye düşünmüş. Titreyen elleriyle bir kibrit çıkarmış ve yakmış

Fızzzt! Kibritin alev almasıyla etrafa sıcak, turuncu bir ışık yayılmış. Küçük alev, ona sanki bir soba gibi gelmiş. Gözlerini kapatmış, hayal kurmaya başlamış. Önünde sıcacık bir soba varmış. Ellerini ona doğru uzatmış, tam ısınacağını düşünmüş ki…

Pıt! Kibrit sönmüş. Sobayla birlikte sıcaklık da yok olmuş. Kibritçi Kız biraz daha beklemiş, sonra ikinci bir kibrit yakmaya karar vermiş. 

Kibritçi Kız, yanan kibritin sıcaklığıyla şüyen parmaklarının, biraz olsun ısındığını hissetmiş. Ama kibrit söndüğünde, soğuk yine her yeri kaplamış. Titreyerek cebinden bir kibrit daha çıkarmış. 

Fızzzt!

Bu kez kibrit yanınca gözlerinin önünde başka bir hayal belirmiş. Sıcacık yemekler, mis gibi kokan çorbalar, altın gibi parlayan fırınlanmış kocaman bir ekmek… Karnı öyle açmış ki, hayalindeki masaya uzanıp bir lokma almak istemiş. Ama tam o anda…

Pıt! Kibrit sönüvermiş. Masayla birlikte yemekler de yok olmuş.

Kibritçi Kız, biraz daha üşüdüğünü hissetmiş. Karnı guruldamış. Dayanamamış, bir kibrit daha yakmış…

Kibritçi Kız’ın parmakları iyice üşümüş, artık neredeyse hissizleşmiş. Titreyerek yaktığı yeni kibrit, bu kez daha parlak bir ışık saçmış.

Fızzzt!

Kibritin alevi yükselmiş ve bu kez gözlerinin önünde sıcacık, ışıl ışıl bir oda belirmiş. İçeride kocaman, süslü bir yılbaşı ağacı varmış. Ağaç, parlayan mumlarla, rengârenk süslerle donatılmış. Odanın ortasında büyük bir şömine varmış. Alevler, odanın içini ışıkla doldurmuş. O kadar sıcak ve huzurlu bir yermiş ki… Kibritçi Kız, kendini o şöminenin yanında hayal etmiş. Küçük ellerini ateşe doğru uzatmış, yanakları bile ısınmış gibi hissetmiş.

Ama tam o anda…

Pıt!

Kibrit sönmüş. Ağaç, şömine, sıcak oda… Hepsi yok olmuş. Kibritçi Kız yine karanlık sokaktaymış. Üzerine yağan kar, saçlarını ve omuzlarını beyaz bir örtü gibi kaplamış.

Artık daha fazla dayanamamış. Son kibritini de eline almış ve titreyen elleriyle yakmış…

KİBRİTÇİ KIZ MASALI: SON KİBRİT

Bu kez kibritin ışığı her zamankinden daha parlakmış. Kız, gözlerini kırpıştırarak ışığın içinden beliren bir yüz görmüş. Bu… büyükannesiymiş!

Ona her zaman sevgiyle bakan, sıcacık gülümseyen, saçlarını okşayan büyükannesi… Küçük kızın hayatta en çok sevdiği kişiymiş. Ama artık yanında değilmiş.

“Büyükanne!” demiş Kibritçi Kız, gözleri dolarak. “Beni de götür! Ne olur beni bırakma!”

Büyükannesi, ona sevgiyle bakmış. Kollarını açmış, sanki onu kucaklamak istiyormuş gibiymiş. Ama kibritin ışığı titremeye başlamış. Kibrit sönünce büyükanne de kaybolacakmış…

Kibritçi Kız, korkuyla elindeki kibrit kutusunu açmış, içindeki bütün kibritleri birden yakmış!

Bir anda, gece aydınlanmış. Göz kamaştıran bir ışık her yeri sarmış. Artık soğuk yokmuş, karanlık yokmuş… Sadece büyükannesinin sıcak kolları ve huzurlu bir ışık varmış.

Ama kibritlerin hepsi tükenince, etrafı tekrar karanlığa gömülmüş. Üşüyormuş ve açmış. Bedenini saran soğuk onu sarsmış. Küçük Kibritçi Kız, o gece eve dönmek yerine bir köşede uyuyakalmış.

KİBRİTÇİ KIZIN MUTLU SONU

Gecenin ilerleyen saatlerinde oradan geçen bir kadın, köşede büzülmüş yatan Kibritçi Kız’ı fark etmiş. Onun zor durumda olduğunu anlamış ve yardım etmeye karar vermiş.

Kadın, Kibritçi Kız’ı sıcak bir evin kapısına götürmüş. İçeride onu sıcacık bir çorba ve taze ekmek bekliyormuş. Odanın sıcaklığı, kızı tıpkı kibritin hayallerindeki gibi sarmış. Soğuk bedeni ısınmış, açlıkla savaşan midesi doymuş.

Bu sıcaklık ve sevgi, kızın kalbinde yeni bir umut çiçeği açmasına neden olmuş.

Artık Kibritçi Kız, hayatının yeni bir sayfasını açmış. Sevgiyle sarılan, umutla dolu bir geleceğe sahip olmuş. O, zorlukları aşarak kendini yeniden inşa etmiş, başkalarına yardım etmek için çaba harcayan biri haline gelmiş.

Kibritçi Kız masalı da burada bitmiş.