ZUZU’NUN DİŞ FIRÇALAMA MACERASI

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, rengarenk çiçekleri ve geniş vadileriyle ünlü bir ormanda yaşayan minik bir sincap varmış. Hızı, eşsiz kuyruğu ve dişleriyle nam salan Zuzu isimli bu sincabın yumuşak kahverengi tüyleri, minik bir burnu ve merakla bakan kocaman gözleri varmış.

Erken yatıp uykusunu aldığı için Sincap Zuzu her sabah neşeli ve enerjik bir şekilde günün ilk ışıklarıyla kalkar, ormanın derinliklerini keşfetmeye çıkarmış. Ormanın içindeki patikalarda koşuşturur, kelebekleri izler ve kuş seslerini dinlermiş. Ceviz, fındık, meşe palamudu yemeği çok sevdiğinden ağaçların altında dolaşır, düşmüş fındıkları, cevizleri ve meşe palamutlarını toplarmış.

Sevimli tavırları, neşeli kişiliği ve yardımseverliği ile tanınan Sincap Zuzu’nun kötü bir huyu varmış; dişlerini fırçalamayı pek sevmezmiş. Her sabah ve akşam, annesi ona diş fırçasını uzattığında, Minik Sincap suratını buruşturur ve “Hayır, istemiyorum!” dermiş. Diş fırçalamak ona göre çok sıkıcıymış ve diş fırçalamaktan kaçmak için her gün farklı bahaneler bulurmuş. Bir gün “Bugün dişlerim hiç kirli değil, fırçalamaya gerek yok!”, ertesi gün “Fırçalamak için çok yorgunum, biraz daha uyumalıyım!” dermiş. Annesi her seferinde “Zuzu dişlerini fırçalamak sağlıklı bir alışkanlıktır, lüften unutma!” dese de Zuzu hiç aldırış etmezmiş.

Bir gün Sincap Zuzu yine ormanın derinliklerini keşfe çıkmış. Ormanda dolaşırken renkli yaprakların arasında meşe palamutları bulmuş, patilerini kullanarak palamutları toplamış ve sevinçle bir yere oturup onları yemeye başlamış. Kemirgenler ailesinden olan Sincap Zuzu, meşe palamutlarının keyfini çıkarırken, beslenmesi için çok önemli olan ön iki dişi ağrımaya başlamış. Meşe palamudunu kemirdikçe de dişlerindeki ağrı artmış.

Her sincap gibi sürekli büyüyen dişlerini törpülemek için kabuklu gıdaları kemirmek zorunda olan Sincap Zuzu korkmaya başlamış. Çünkü sincaplar kabuklu gıdalarla dişlerini törpülemezlerse, dişleri kontrolsüz bir şekilde uzuyor, zamanla beslenme sorunları ve sağlık sorunları yaşamalarına neden oluyormuş. Bunu bilen Sincap Zuzu’nun aklına annesinin “Zuzu dişlerini fırçalamak sağlıklı bir alışkanlıktır.” sözleri gelmiş ve dişlerini fırçalamadığı için çok pişman olmuş.

Ne yapacağını kara kara düşünen Zuzu’nun haline üzülen diş perisi ona bir şans vermek istemiş ve birden Zuzu’nun yanı başında belirmiş. “Merhaba Zuzu, ben diş periyim.” Demiş. Diş perisi, parlak kanatlarıyla ışıldarken, Zuzu şaşkın bakışlarla “Merhaba diş perisi, hoş geldin” diyerek cevap vermiş.

Diş Perisi, nazik bir tonla Zuzu’ya “Senin bu kara düşüncelerin ve üzgün halin beni üzdü. Belki sana bir şans verebilirim. Ne dersin?” demiş. Zuzu, sevinç içinde, “Bir şans mı?” diye sormuş.

Diş Perisi, gülümseyerek devam etmiş: “Evet, Zuzu. Belki de diş fırçalamayı denemeye bir şans verebilirsin. Sağlıklı dişlerle dolu bir gülümseme, hayatını daha parlak kılabilir. Hem de bu macera, seni daha sağlıklı ve mutlu bir sincap yapabilir.”

Zuzu, başını sallamış. Diş perisi, hemen yanında beliren parlak bir diş fırçası ve renkli diş macununu uzatmış ve içtenlikle şöyle devam etmiş:

“Bak, Zuzu. Diş fırçalamak sadece sağlıklı dişlere sahip olmak değil, aynı zamanda kendine özen göstermenin bir yolu. Bu renkli diş macunları ve şık diş fırçalarıyla, diş fırçalamak çok daha eğlenceli olabilir. “

Diş perisi gülümseyerek Sincap Zuzu’ya rehberlik etmiş ve nasıl doğru bir şekilde dişlerini fırçalaması gerektiğini göstermiş. Akşam güneşin son ışıkları ormanın üzerine yumuşak bir örtü gibi düşerken, Zuzu yorgun ama bir o kadar da neşeli bir şekilde eve dönmüş. Ormanda geçirdiği günü ve diş perisinin öğütlerini yol boyunca düşünmüş.

Zuzu, evinin kapısına geldiğinde annesini orada beklerken görmüş. Annesi gülümseyerek Zuzu’ya yaklaşmış, sıcak bir selamla karşılamış ve onu sofraya çağırmış. Zuzu, içinden geçirdiği özel macerayı düşünürken, annesinin pişirdiği sağlıklı sebzelerin hepsini yiyip bitirmiş ve hızlı adımlarla doğruca banyoya doğru ilerlemiş.

Zuzu, banyoda diş fırçasını almış, rengarenk diş macununu fırçasının üstüne sürmüş ve diş perisinin öğrettiklerini hatırlayarak dişlerini özenle fırçalamaya başlamış. Zuzu’nun annesi, sevgili sincabının bu beklenmedik davranışına hayran kalmış ve diş fırçalama alışkanlığını kazandığı için çok mutlu olmuş. Zuzu dişlerini fırçaladıkça zamanla dişlerindeki ağrı da geçmiş. Bu masal da burada bitmiş.