DİNLEMEYİ SEVEN CAHİL BAYKUŞ

Bir zamanlar, şehrin tam ortasında görkemli bir meşe ağacı varmış. Bu meşe ağacının yüksek dallarında genç cahil bir baykuş yaşıyormuş. Bu genç baykuş pek bir şey bilmez bu nedenle pek konuşmazmış. Fazla arkadaşı olmayan baykuş, her gün meşe ağacının dallarında oturur, çevresinde olup bitenlere bakarmış.

Bir gün, yoldan geçen genç bir çocuk dikkatini çekmiş. Genç çocuk, yaşlı bir adamın elma sepetini taşımasına yardım etmiş, yaşlı adam da genç çocuğa kocaman bir elma hediye etmiş. Bu durum bizim baykuşu çok etkilemiş ve yardımseverliğin iyi birşey olduğunu öğrenmiş.

Ertesi gün, küçük bir çocuğun annesine bağırdığını annesinin ise onu sevgiyle sakinleştirdiğini görmüş. Sevginin ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş.

Bir gün yoldan geçen bir bilgenin dinlemenin ve gözlem yapmanın ne kadar önemli olduğundan bahsettiğini duymuş, daha sonra genç bir kadının eşine “beni hiç dinlemiyorsun” diye sitem ettiğini…

Bir adamın hatalar yaptığını, diğerinin kendi hatalarından nasıl ders çıkarttığını işitmiş, bir yolcunun gezerken yaşadıklarını dinlemiş, bir gezginin okurken öğrendiklerini… 

Günler böyle geçiyor, genç cahil baykuş dinledikçe bilgiyle dolup taşıyormuş.

❤  NEDEN KORKARIZ?  KORKAK TAVŞAN VE FİL MASALI

Zamanla genç baykuş gözlemlediklerinden ve duyduklarından o kadar çok şey öğrenmiş ki, artık insanların hayatları hakkında çok fazla şey biliyormuş. Genç baykuş, sadece meşe ağacının dallarına oturup, çevresinde olup bitenleri gözlemleyerek ne kadar çok şey öğrendiğini anlamış. 

Yoldan bazen yeni insanlar geçiyor, bazen eskilerinin yolu yine bu meşe ağacının altına düşüyormuş. Baykuş, insanların hayatlarında inişler çıkışlar olduğunu, üzüntünün de sevincinde gelip geçici olduğunu da böyle öğrenmiş. 

Günler geçmiş, genç cahil baykuş, yaptığı gözlemler sayesinde oldukça bilgilenmiş. Diğer kuşlarda  artık gelip ondan bilgi alır olmuşlar. Bol bol dinler, az konuşur ama öz konuşurmuş. Diğer kuşların anlattıklarından da çok şey öğrenmiş. 

Bir gün gelmiş, cahil baykuş, bilge baykuşa dönüşüvermiş. Artık herkes ona danışır, ondan akıl alır olmuş.

Bilge baykuş, ondan akıl almaya gelen herkese önce  daha dikkatli olmaları, daha az konuşmaları ve daha çok dinlemeleri gerektiğini öğretiyormuş. Baykuş, bu bilgelikle meşe ağacında huzur içinde yaşamaya devam etmiş. Bu masal da burda bitmiş.