KURŞUN ASKER MASALI

Kurşun Asker Masalı, Hans Christian Andersen tarafından  1800’lü yıllarda kaleme alınmıştır. Masalın masallarla büyü tarafından yazılmış yeni uyarlamasını çok seveceksiniz.. 

☆  Kurşun Asker Masalı oku
☆  Okunma Süresi 12 dakika

BİR DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ

Yaşlı bir oyuncak ustası evvel zaman içinde bir gün, yine oyuncak yaparken kurşun bir mermiyi eriterek kalıplara dökmüş ve çok güzel kurşun askerler yapmaya başlamış. Yaşlı ustanın yaptığı kurşundan askerlerin en sonuncusuna kurşun yetmemiş ve bu nedenle o askerin bir ayağı yokmuş  ama her bir kurşun asker kafalarında şapkaları, ayağında postallarıyla çok güzel olmuşlar. Yaşlı usta askerin üniformasını mavi ve kırmızı renklerde boyamış. Omzundaki rütbeleri bile görünüyormuş. Her bir kurşun askeri tamamlayan yaşlı usta onu çok beğenmiş ve özenle kutusuna koymuş. 

Kurşun asker gözlerine yayılan keskin ışıkla derin bir uykudan uyanır gibi uyanmış. Keskin bir çığlık duyulmuş, bu onun duyduğu ilk sesmiş. 

Doğum günü hediyesinin kutusunu açan çocuk kutunun içine dizilmiş parıl parıl parlayan oyuncağı görünce “ahh ne kadar güzel bir kurşun asker1 diye bağırmış. Hızla odasına giderek askerlerini diğer oyuncaklarının arasına koymuş. Küçük çocuk askerin bir bacağının olmadığı fark etmiş. Onu da kutusundan çıkarmış ve masaya koymuş bacağı olmayan kurşun asker de diğerleri gibi elinde tüfeğiyle dimdik duruyormuş ayakta… 

❤ ÇOCUKLAR BU MASALA BAYILIYOR  BİR ASTRONOT MASALI: NEIL ARMSTRONG

KURŞUN ASKER BALERİNE AŞIK OLUYOR

Kurşun asker etrafına bakınmış. Kocaman bir odaymış burası… Çeşit çeşit oyuncaklar ve kocaman bir yatak… şaşkın şaşkın çevresine bakınırken hemen karşısındaki kağıttan yapılmış şatoya takılmış gözü, pencerelerinden içerisi görünüyormuş. Hemen arka bahçesinde bir göl gölün üzerinde yine kağıttan yapılmış kuğular bile varmış. Kurşun asker kapının oradaki güzel kızı görünce dona kalmış. Saçları topuz kağıttan bir kızmış bu. Parlak Pulları olan kabarık kırmızı bir etek varmış üzerinde. Oyuncak asker kağıttan balerinin havadaki ayağını göremediği için onu da kendisi gibi tek bacaklı olduğunu düşünmüş. Kıza bakmaktan kendini alıkoyamıyormuş. Kızın onu fark etmesini istemiş ancak kız kocaman bir şatoda, o ise küçük bir kutunun yanında yaşıyormuş. Kızın kurşun askeri fark etmesi olanaksızmış.

Küçük çocuk o sırada kurşun askerleri tek tek toplayarak götürmeye başlamış. Kurşun asker kızı göremeyeceğinden çok korkmuş. Küçük çocuk kurşundan yapılmış askeri eline almış ve kağıttan şatonun hemen karşısında pencerenin önündeki yeni karargahlarına koymuş. Legolardan yapılmış sağlam duvarları olan bir yermiş burası…  Onları legolardan yaptığı yeni karargahlarının içine yerleştirmiş. Kurşun asker şimdi kağıttan balerinin tam karşısındaymış bütün gün birbirleriyle bakışmışlar. 

ISSIZ BAHÇEDE BİR GECE

Hava kararmış… Gece yarısı olup herkes yattığında oyuncaklar kendileriyle oynamaya başlamışlar. Araba yarışları başlamış, dans eden oyuncaklar bile varmış. Kurşun asker sadece kızın yanına gitmek istiyormuş tam hareket etmiş ki pencereden esen sert bir rüzgar onu ve birkaç oyuncağı bahçeye doğru savurmuş. Hava yağmurluymuş kurşun asker çiçeklerin arasındaki yumuşak toprağa gömüldüğü için kurtulamıyormuş ancak bir asker olduğunu unutmadan elinde tüfeğiyle dimdik durmaya devam ediyormuş

Ertesi sabah oyuncaklarının camdan aşağı düştüğünü gören kız koştura koştura aşağı inmiş, her yere bakmışlar ancak yağmur sularıyla üstü başı çamur olmuş olan askeri görememişler. Yağmur yağmaya devam ediyormuş. Yağmur suları yavaş yavaş kurşun askeri sokağa kadar sürüklemiş

 FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN ARABA MASALLARI: MUTSUZ AMBULANS

KURŞUN ASKER MACERALARI

Oradan geçen iki çocuk yerde suların içindeki kurşun askeri görünce ona kağıttan bir gemi yapmışlar ve onu yüzdürme başlamışlar. Bir çocuk suyu iyice hareketlendirmiş. Kağıttan gemi kocaman dalgalarla bir o yana bir bu yana sallanıyormuş. O ise geminin içinde yine dimdik ayakta duruyormuş. Kayık dalgalarında etkisiyle yavaş yavaş ilerlemeye başlamış. Sokaktaki çocuklar yağmur tekrar başlayınca hemen evlerinde girmişler ancak kağıttan geminin içinde kalan asker, sokaktaki kanalın içine doğru sürüklenmeye başlamış. Yağmurunda etkisiyle belirli bir süre sonra gemi iyice hızlanmaya başlamış. Coşkun sularla birlikte kanaldan içeri hızla sürüklenmeye başlayan kurşun askerin gemisi de ıslanmaya  başlamış. Kağıttan gemi uzun süre suya dayanıklı değilmiş. 

DENİZE SÜRÜKLENİYOR

Kanaldaki sular doğruca denize açılıyormuş. Kağıttan gemi su almaya başladıkça o da suyun derinliklerine doğru batıyormuş. O sırada ileriden gelen tombul bir balık görmüş. Balık tek hamlede bir miktar su ile birlikte kurşun askeri midesine alıvermiş. Etraf çok karanlıkmış. Balığın her yeni hareketinde kurşun asker balığın midesinde bir oyana bir bu yana sallanıyormuş. Bir süre sonra hareket durmuş ve birden her yer aydınlanmış. Başında beyaz aşçı şapkası elinde bıçağıyla bir adam “balığın içinden oyuncak bir asker çıktı” diye bağırıyormuş. Onu alıp güzelce yıkamış asker, gümüş renginde parıl parıl parlıyormuş. Kadın onu elinde güzelce parlattıktan sonra hızlı adımlarla bir yerlere doğru yürümeye başlamış ve kurşun askeri bir çocuğa uzatmış. 

KİLİTLİ KUTU

Çocuk kurşundan askeri kocaman bir gülümsemeyle eline alıp direkt ağzına götürüyormuş ki çocuğun annesi onu çocuğun elinden almış. Annesi çocuğa oyuncaklarını ağzına almayı bıraktığında ona oyuncağını geri vereceğini söylüyormuş. Kurşun asker bir süre öylece kenara kaldırılmış o sakin günlerde de aklı hep pullu elbisesiyle o kağıttan kızdaymış. Onu tekrar görmek istiyormuş bir gün kağıttan kızı bulabilmek için gece yarısından sonra kutusundan çıkmış ancak evde dolanan salyalı koca köpek tarafından yakalanmış ertesi gün bir adam onu alarak kilitli bir kutuya kapatmış. Kurşun asker balerine gitmek için o kutudan da kaçmak istemiş ancak kutu da birlikte durduğu oyuncak bir kamyonet bunun imkansız olduğunu söylemiş. Dışarıdan kilitli kutunun içinden çıkmaya imkan yokmuş. Bir oyuncak kamyon ile birlikte günlerce o kutuda kilitli kalmış. Kamyon bir süre önce bozulmuş ve onu tamire götürmek için burada bekletiyorlarmış. Günlerce kutunun içinde kalınca bozuk kamyon ile arkadaş olmuş. Karanlık sıkıcı bir ortammış. Kurşun Asker sıkılmasın diye kamyona bazı savaş anılarını anlatıyormuş. Birbiriyle şakalaşıp gülüşüyorlarmış. Kamyon ise kurşun askere sihirli çakmak masalı anlatmış. Masalı dinlerken aklına kağıt balerin gelmiş, kendisinin de bir sihirli çakmağa ihtiyacı olduğunu düşünmüş.

 YEPYENİ BİR MASAL KEŞFEDİN ZOMZOM VE MOULAR MASALI

KURŞUN ASKERİN, KURŞUN KALBİ

Kutunun içinde günlerce kaldıktan sonra bir gün dışarıdan gelen seslerle irkilmiş. Kutunun kilidinin açılma sesleriymiş bunlar. Hemen kapağın oraya pusu kurmuş. Kapak açıldığında kol düğmeleriyle bir adamın ona doğru uzandığını görmüş. Adam kurşun askeri onu daha önce ağzına götüren çocuğa veriyormuş çocuk bu sefer onu ağzına götürmemiş. Çocuk elinde taşıdığı kurşun askeri duvarlarda ve kapılarda yürütüyor karıncalara karşı ateş açmasını istiyormuş. Birlikte arabaya binmişler kurşun asker camdan hiç görmediği farklı sokaklar görüyormuş. Sonra birden sokakta çocukların ona kağıttan gemi yaptıkları sokağa geldiklerini fark etti. Araba durmuştu çocuk oyuncağını elinden bırakıp arabadan indi. Kurşun asker arabada kapalı kalmıştı. Hayallerini süsleyen kağıt balerin hemen ilerdeydi ama ona nasıl ulaşacaktı. Arabanın yüksek kapıları ve kocaman koltukları arasında kaybolup gidiyordu. Birden kapı açılmış ve çocuk unuttuğu kurşun askeri avuçlayıp koştura koştura eve girmişti. 

Kurşun asker çok mutluymuş artık yuvasına geri dönmüş. Çocuklar balerini de yanlarına almışlar diğer askerleri de toplamışlar ve hep birlikte oyunlar oynamaya başlamışlar… Kurşun asker pusu kurduğunda dikkatini oyuna veriyor sonra yine o sırada küçük bir kızın elinde müthiş danslar sergileyen balerinine bakıyormuş. Birden küçük çocuklardan biri hızla kurşun askeri alıp şöminenin ateşine atıvermiş. Kimse daha ne olduğunu neden olduğunu anlamamış. Daha büyük çocuklardan biri onu ateşin içinden kurtarmak istemiş ancak o ateşi söndürmeye çalışırken kağıttan balerinde ateşin içine uçuvermiş. Kurşundan yapılmış asker yavaş yavaş erirken kağıt balerin onun üstüne düşerek bir anda alev almış. Kurşun asker hala tüfeği belinde dimdik duruyormuş ancak ateşin sıcaklığına oda daha fazla dayanamamış.

Ertesi gün şömenenin küllerini temizlerken küllerin arasında kurşundan bir kalp ve balerinin eteğinin pullarını bulmuşlar. Masalda bur da bitmiş gökten 3 tane elma düşmüş biri kurşun askeri yapan ustaya, diğeri bu masalı yazan Hans Andersen’e öbürü ise bu masalı okuyanlara… 

3 Yorumlar
  1. Çooook güzel masaall… ama sonunda yanmasalardı keşke

    Yanıtla
    • Cümlelerdeki anlatım bozuklukları da giderilirse çok başarılı olacak. Zaman kipleri de arada değişiyor. Yine de ellerinize saglik

      Yanıtla
      • Bu durum için çok üzüldüm ve öneminin farkındayım. Yeniden gözden geçireceğim. Yorumunuz için teşekkür ederim. Sevgiler

        Yanıtla
Bir İçerik Gönder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir