BİR DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ

Bir varmış, bir yokmuş. Danimarka’nın şirin kasabalarından birinde, çocukların ilgisini çeken değişik oyuncaklarıyla bilinen yaşlı bir oyuncak ustası, yine her zaman olduğu gibi erkenden işe koyulmuş. Çocukların ilgisini çekecek farklı oyuncaklar yapıyormuş. “Bugün nasıl bir oyuncak yapsam” diye düşünürken kurşun bir mermiyi eritmeye başlamış. Eriyen mermiyi kalıplara döken yaşlı oyuncak ustası, her bir kalıptan kurşun askerler yapmaya karar vermiş. Kurşun askerler yapılırken ise hiçbir ayrıntı gözden kaçırılmamış. Mavi ve kırmızıya boyanan üniformalarından, şapkalarına, postallarından, omuzlarındaki rütbelere kadar her detay kurşun askerlere oya gibi işlenmiş. En sonuncu asker yapılırken ise kurşunlar yetmemiş ve askerin bir bacağı eksik kalmış. Yaşlı oyuncak ustası askerlerine bakmış çok beğendiği anlaşılan bir yüz ifadesiyle onları özenle kutusuna koymuş. Yaşlı oyuncak ustasının en beğendiği kurşun asker ise en son yaptığı bir bacağı eksik kalan asker olmuş. Bu güzel oyuncakları da dükkanının en güzel köşesine yerleştirmiş. Güzel kurşun askerler çok geçmeden satılmış ve çocuklara hediye olarak götürülmüş. Kurşun Asker masalı da böyle başlamış.  

 

Kurşun askerler kutularının içinde uyurken bir bacağı eksik kalan Kurşun Asker birden bir sevinç çığlığı duymuş. Gözlerine yayılan keskin ışıkla uykusundan uyanmaya çalışırken çığlığın nedenini de anlamış. Bir çocuğun doğum günü hediyesi olarak çok güzel bir odanın içindeymiş.

Çocuk kutunun içine dizilmiş pırıl pırıl parlayan kurşun askerleri görünce “Ahh ne kadar güzel askerler!” diye bağırmış. Onları alıp diğer oyuncakları arasına koyarken bacağı eksik olan Kurşun Asker’i fark etmiş alıp en özel oyuncaklarının yer aldığı masanın üstüne koymuş. Kurşun Asker masanın üstünde diğer arkadaşları gibi elinde tüfeğiyle dimdik duruyormuş.

❤ ÇOCUKLAR BU MASALA BAYILIYOR  BİR ASTRONOT MASALI: NEIL ARMSTRONG

KURŞUN ASKER BALERİNE AŞIK OLUYOR

Yeni geldiği evi incelemeye başlayan Kurşun Asker kocaman bir odanın içinde çeşit çeşit oyuncaklar ve kocaman bir yatak görmüş. Şaşkın şaşkın çevresine bakınırken gözüne hemen karşısında duran kağıttan şato takılmış. Pencerelerinden içerisi görünen şatonun hemen arka bahçesinde bir göl, gölün de üzerinde yine kağıttan yapılmış kuğular varmış. 

Şatoya bakmaya devam ederken kapının orada duran kızı görünce Kurşun Asker dona kalmış. Saçları topuz, kağıttan bir kızmış bu. Parlak pulları olan kabarık kırmızı bir etek varmış üzerinde. Kurşun asker, kağıttan balerinin havadan duran ayağını göremediği için onu da kendisi gibi tek bacaklı sanmış. Kıza bakmaktan kendini alıkoyamayan Kurşun Asker kızın da onu fark etmesini istemiş. Ancak kız kocaman şatoda, o ise bir masanın üzerinden küçük bir kutunun yanında yaşıyormuş. Kızın Kurşun Askeri fark etmesi olanaksızmış.  

Kurşun Asker hayallere dalarken küçük çocuk odasına gelmiş ve başlamış kurşun askerleri tek tek toplaya. Kurşun Asker kızı bir daha göremeyeceğini düşünürken çocuk onu eline almış ve kağıttan şatonun hemen karşısında yer alan legolardan yapılmış karargaha koymuş. Tüm askerler yeni karargahların içine sıralanırken Kurşun Asker çok mutluymuş, artık kağıttan balerinin tam karşısındaymış ve bütün gün onu görebilirmiş.

ISSIZ BAHÇEDE BİR GECE

Hava artık kararmaya başlayıp gece herkes yattığında tüm oyuncaklar uyanmış ve birbirleriyle oynamaya başlamış. Kurşun Asker ise o an sadece kağıttan yapılmış kızın yanına gitmek, onunla konuşmak istiyormuş. Tam hareket etmiş ki pencereden esen sert rüzgar onu ve birkaç oyuncağı bahçeye doğru savurmuş. Hava yağmurlu olduğundan Kurşun Asker çiçeklerin arasındaki yumuşak toprağa gömülüp kalmış.

Ertesi sabah oyuncaklarının camdan aşağı düştüğünü gören küçük çocuk, koştura koştura aşağı inmiş ve oyuncaklarını toplamaya başlamış. Yağmur sularıyla üstü başı çamur olan Kurşun Asker’i ne yazık ki görememiş. Yağmur yağmaya devam etmiş ve sular yavaş yavaş Kurşun Askeri sokağa doğru sürüklemiş.

 FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN ARABA MASALLARI: MUTSUZ AMBULANS

KURŞUN ASKER MACERALARI

Kurşun Asker bahçeden sokağa sürüklenirken oradan geçen iki çocuk yerde suların içindeki Kurşun Askeri görmüş ve ona kağıttan bir gemi yaparak onu yüzdürme başlamış. Biri suyu hareketlendirip dalgalandırmış. Kağıttan gemi kocaman dalgalarla bir o yana bir bu yana sallanmaya başlamış. Kurşun Asker ise dalgalara rağmen dimdik duruşundan taviz vermiyormuş. Kağıttan gemi dalgaların da etkisiyle yavaş yavaş ilerlemeye başlarken çocuklar yağmur tekrar başlayınca evlerine girmiş.

Kağıttan geminin içinde kalan Kurşun Asker ise yağmurun etkisiyle sokaktaki kanalın içine doğru sürüklenmeye başlamış. Denize açılan kanaldan içeriye girivermiş. Kağıttan gemi su almaya başladıkça asker da denizin derinliklerine doğru batmaya başlamış.

O sırada ileriden gelen tombul balık tek hamlede bir miktar su ile birlikte kurşun askeri midesine alıvermiş. Etraf çok karanlıkmış. Balığın her hareketiyle Kurşun Asker midede bir o yana bir bu yana sallanıp durmuş.

Bir süre sonra hareket durmuş ve birden her yer aydınlanmış. Başında beyaz aşçı şapkası elinde bıçağıyla bir adam “Balığın içinden oyuncak bir asker çıktı” diye bağırmış. Kurşun Asker’i alıp güzelce yıkayıp parlattıktan sonra hızlı adımlarla yürüyerek onu bir çocuğa uzatmış.

KİLİTLİ KUTU

Çocuk kurşundan askeri kocaman bir gülümsemeyle eline alıp direkt ağzına götürünce annesi Kurşun Asker’i çocuğunun elinden almış ve oyuncaklarını ağzına almayı bıraktığında oyuncağı ona geri verebileceğini söylemiş. Kurşun Asker bir süre kenara kaldırılıp tekrar çocuğun onunla oynamasını beklerken aklı hep pullu elbiseli kağıttan kızdaymış. Onu tekrar görmeyi çok istiyormuş.

Gece yarısı olmuş, herkes yatmaya geçerken Kurşun Asker de harekete gemiş; ancak evde dolanan salyalı koca köpek tarafından yakalanmış bu kez kilitli bir kutuya koyulmuş. Kurşun asker balerine gitmek için o kutudan kaçmayı bir kaç kez denese de kutuda birlikte durduğu oyuncak kamyonet bunun imkansız olduğunu söylemiş.

Kamyonet bozulduğu için tamire götürülmeyi beklerken, Kurşun Asker de kildin açılmasını beklemeye başlamış. Günlerce kutunun içinde kalınca Kurşun Asker bozuk kamyon yakın iki arkadaş olmuş. Kurşun Asker Kamyon’a savaş anılarını, Kamyon da Kurşun Asker’e savaştan dönen bir askerin başından geçen gizemli olayları anlayan sihirli lamba masalı anlatmış.

 YEPYENİ BİR MASAL KEŞFEDİN ZOMZOM VE MOULAR MASALI

KURŞUN ASKERİN, KURŞUN KALBİ

Kutunun içinde günlerce kaldıktan sonra bir gün dışarıdan sesler gelmiş. Bu kutunun kilidinin açılma sesiymiş. Kapak açıldığında kol düğmeleriyle dikkat çeken bir adam Kurşun Asker’e uzanmış ve onu daha önce ağzına götürmeye çalışan çocuğa vermiş. Çocuk elinde tuttuğu Kurşun Asker’i bu kez ağzına sokmaya çalışmamış, duvarlarda ve kapılarda yürütmüş, ondan karıncalara karşı ateş açmasını istemiş

Günler günleri kovalarken bir gün küçük çocuk Kurşun Asker’i de alıp arabaya binmiş. Kurşun Asker camdan dışarıyı izlerken çocukların ona kağıttan gemi yaptıkları sokağı fark etmiş. Araba durmuş, çocuk oyuncağı elinden bırakıp arabadan inmiş. Kurşun asker ise arabada kapalı kalmış. Hayallerini süsleyen kağıt balerin hemen ilerdeymiş ama o arabadanın içinde tıkılıymış. Arabanın yüksek kapıları ve kocaman koltukları arasında ne yapacağını düşünmüş. Birden kapı açılmış ve çocuk unuttuğu Kurşun Asker’i avuçlayıp koştura koştura eve girmiş. 

Çocuğun girdiği ev Kurşun Asker’in eviymiş. Çocuklar balerini de yanlarına alıp diğer askerlerle  birlikte oyun kurmuş. Kurşun Asker ara ara küçük bir kızın elinde müthiş danslar sergileyen balerini izliyormuş. Birden küçük çocuklardan biri hızla Kurşun Asker’i alıp şöminenin ateşine atıvermiş. Kimse ne olduğunu, neden olduğunu anlamazken büyük çocuklardan biri onu ateşin içinden kurtarmak istemiş. Çocuk ateşi söndürmeye çalışırken kağıttan balerin de ateşin içine uçuvermiş. Kurşundan yapılmış asker yavaş yavaş erirken kağıt balerin onun üstüne düşerek bir anda alev almış. Kurşun Asker hala tüfeği belinde dimdik duruyormuş ancak ateşin sıcaklığına o da daha fazla dayanamamış.

Ertesi gün şöminenin küllerini temizlerken küllerin arasında kurşundan bir kalp ve balerinin eteğinin pullarını bulmuşlar. Masal da burada bitmiş gökten 3 tane elma düşmüş biri Kurşun Asker’i yapan ustaya, diğeri bu masalı yazan Hans Andersen’e öbürü ise bu masalı okuyanlara…