Bir varmış bir yokmuş… Vadiler boyunca uzanan dağların eteklerine kurulmuş, kıyı ovalarına bakan ve geniş yaylaların olduğu nezih bir çiftlik varmış.

Bu büyük ve hoş çiftlikte yaşayan bir sürü hayvan varmış; inekler, tavuklar, ördekler, kazlar ve daha birçokları. Ancak çiftlikteki en çalışkan hayvanı kesinlikle Eşek’miş. Sabahları ilk kalkan ve akşamları en son dinlenen hep o olurmuş. Çiftliğin sahibi yaşlı çiftçi, tüm hayvanlarını çok sever onlara özenle bakılmasını sağlarmış. 

Çiftçinin bir de Fino adında minik, sevimli bir köpeği varmış. Fino her zaman neşeli ve enerjikmiş. Çiftçi onu yanından hiç ayırmazmış sürekli okşar, kucağına alır ve öpermiş.

Günlerden bir gün çiftçi her zaman ki gibi ahırı kontrole gitmiş. Tabi ki yanında kıvırcık beyaz tüyleriyle etrafa neşe saçan minik köpeği Fino da varmış. Onu kucağına almış, bir yandan köpeğini okşuyor bir yandan ahırdaki eksikleri kontrol ediyormuş.

Hayvanların sağlıklarıyla ilgili bilgiler almış. Besinlerini tamamlamış. Kümesin temizlenmesini, atlara yeni nallar alınmasını söylemiş. Ördeklere daha büyük bir gölet yapılmasını emretmiş. Eşek için yeni ve daha yumuşak bir semer sipariş edilmesini istemiş. Bu sıra da eşek kucağında köpeğini okşayan çiftçiyi uzaktan seyrediyormuş.

 

❤  RESİMLİ DÜNYA KLASİKLERİ ÇİRKİN ÖRDEK YAVRUSU

Eşek, Fino’nun ne kadar çok sevildiğini fark etmiş. Sahibinin kendisini hiç düşünmediğini zannetmiş “Ben burada gün boyu çalışıyorum ama Fino kadar sevilmiyorum.” diye düşünmüş.

“Madem işler böyle” demiş Eşek, “Ben de Fino gibi olacağım!” Ve birden bire ipinden kurtularak Fino gibi hoplayıp zıplayarak sahibine doğru koşuşturmaya başlamış.

 

Çiftçi koskoca Eşek’in bu hallini görünce gülmekten kendini alamamış. Sahibinin gülümsediği gören Eşek, doğru yolda olduğunu zannetmiş ve işi biraz daha abartmış. Küçük köpek Fino gibi çiftçinin kucağına atlamak istemiş. O tarafa doğru büyük bir hamle yapmış. Kocaman toynaklarını kaldırmış ve çiftçinin üzerine zıplayıvermiş. Fakat o kadar büyük ve ağırmış ki, çiftçi o anda yere kapaklanıvermiş!

“Ay ay ay, ne yapıyorsun sen Eşek?” diye bağırmış çiftçi. Sahibinin beklediğin tepkiyi vermediğini gören Eşek başını öne eğmiş, ne yapması gerektiğini anlamamış. 

❤  FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN GURURLU GÜL VE KAKTÜS

Çiftçi düştüğü yerden kalkıp toparlanmış. Üstü başı çamur içindeymiş. O kadar çok sinirlenmiş ki… Neredeyse Eşek’e bir daha bağıracakmış ama sonra bir an durup düşünmüş. Sakin ve bilge bir insan olan yaşlı çiftçi Eşek’in ilgi istediğini anlamış.

Eşek’e dönerek, “Sen Fino gibi küçük ve hafif değilsin, ama senin de kendi özelliklerin ve güzelliklerin var” demiş. “Sen sabırlı, çalışkan ve güvenilirsin. Fino’nun yapamayacağı birçok işi sen yapıyorsun. Herkesin kendi değeri ve güzellikleri vardır. Unutma, sen de benim için çok değerlisin.” demiş ve Eşek’in başını okşayarak onu sakinleştirmiş.

Eşek bu sözler üzerine çok mutlu olmuş ve anlamış ki, herkesin kendine has bir yeri ve değeri var. O gün sonra, Eşek daha mutlu ve huzurlu bir şekilde çalışmış, Fino da ona eşlik etmiş. Ve çiftlikteki herkes, kendilerini olduğu gibi kabul edip sevmeyi öğrenmiş.

 

Ve böylece şair ve yazar La Fontein‘in ilk versiyonunu 1600’lü yıllarda yazdığı bu masal da burada bitmiş.

Bu masal, çocuklara ve yetişkinlere, kendimizi başkalarıyla kıyaslamak yerine kendi özgünlüğümüzü ve değerimizi anlamamız gerektiğini öğretir. Herkesin kendine has bir yeri ve önemi olduğu, ve bu farklılıkların kutlanması gerektiği ana fikridir.

Umarım Eşek ve Fino Köpeği masalının  bu versiyonunu beğenmişsinizdir. Destek için sayfanın en altında yer alan sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.