PAPATYA MASALI

Bir zamanlar, yeşil ve dingin bir vadide, güzel bir çiçek bahçesi bulunurmuş. Bu bahçede her renkte ve türde çiçekler yetişirmiş ancak bahçenin en göz alıcı çiçeği bir Papatya’ymış. Bu Papatya’nın, diğer çiçeklerden farklı olarak on yedi yaprağı varmış ve her yaprağın ucu altın sarısıymış.

Papatya, güneşin doğuşuyla birlikte açar ve gün boyunca bahçede dans edermiş. Bahçenin diğer çiçekleriyle de arkadaşça sohbet eder, onların hikayelerini dinlermiş. Herkes papatyayı çok severmiş ve onun neşesiyle kendilerini daha iyi hissederlermiş.

Her sabah güneşin ışıkları papatyanın üzerine süzülerek, onu uyandırırmış. Papatya, topraktan yavaşça doğrulur ve etrafındaki diğer çiçeklere selam verirmiş. Güzel kokuların ve neşeli cıvıltıların arasında Papatya, bu güzel vadide hayatın keyfini çıkarıyormuş.

PAPATYA NEDEN KORKTU?

Bir sabah, güneş tüm güzelliğiyle parlarken, Papatya ormanda yürüyen küçük bir kız çocuğu olduğunu fark etmiş.

Küçük kız, çevresinde gördüğü tüm çiçekleri koparıyor, saçlarına takıyormuş. Yürürken dikkat etmiyor, koparmadığı çiçekleri de eze eze o tarafa doğru geliyormuş.

Gözleri parlayan kız, bizim Papatya’yı hemen fark etmiş. Papatya’nın büyüleyici güzelliğine hayran kalmış ve onu da koparıp saçlarına takmak istemiş.

Kız, papatyanın ne hissedeceğini umursamadan onu gövdesinden yakalamış ve çekmiş ancak bizim güzel papatyamız direnmiş. Bu güzel vadiden ayrılıp solup gitmek istemiyormuş.

Gövdesinden güçlü bir şekilde çekilse de papatya, kızın ellerinden kayarak kurtulmayı başarmış. Papatya, çekilmeye çalışıldığında yapraklarını koruyarak kendi varlığını savunmuş.

 

RESİMLERİ SEVDİNİZ Mİ? BİR DE BURAYI GÖRÜN RESİMLİ RAPUNZEL MASALI OKU

HİÇ PAPATYA KOPARILIR MI?

Küçük kız papatyayı çektikçe, papatya toprağa daha çok tutunmuş. Kökleriyle toprağa sıkı sıkı yapışmış. 

Küçük kız, olan bitenden bi haber, bu inatçı papatyayı koparmaktan vazgeçmiş ve kocaman ayaklarıyla çiçekleri eze eze koşturarak oradan uzaklaşmış. Bahçedeki diğer çiçekler, papatyayı üzgün bir şekilde izleseler de hiç bir şey yapamamışlar. Bizim papatya o kadar çok korkmuştu ki, rengi soluvermiş. 

Ertesi gün, papatya başka bir kızın ona doğru yaklaştığını görmüş. Kalbi korkudan güm güm atmaya başlamış. Bu çocuk, diğerinden çok daha büyükmüş. Bu sever kesin köklerinden ayrılacağını düşünmüş. Kız ise vadinin en güzel papatyasının korku içinde solgun halini görmüş ve çok üzülmüş. Çevrede ezilen diğer çiçekleri de fark etmişti. Önce nazik hareketlerle papatyanın toprağını sıklaştırmış. Sonra ona sevgi dolu sözler söylemiş.

Bu samimi dokunuşla birlikte, papatyanın yaprakları tekrar renklenmeye başlamış. Oldukça mutlu olan papatya, kıza gülümsemiş ve onunla konuşmaya başlamış. Çevredeki çiçeklerin ezildiğini, küçük kızın onu koparmak için tekrar gelmesinden çok korktuklarından bahsetmiş. Bunları duyan kız, papatyayı ve diğer çiçekleri korumak için vadinin etrafına çit yapmaya karar vermiş.

❤  FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN PİNOKYO MASALI

Artık papatya güvende hissediyormuş ve yeniden açmaya başlamış. Yapraklarının uçları, eskisinden daha da parlak ve altın sarısı olmuş.

Papatya, bahçenin en güzel çiçeği olarak yeniden parlamaya başlamış. Diğer çiçekler de oldukça mutluymuş. Çoğaldıkça çoğalmışlar.

Ve böylece, papatya liderliğindeki bu büyülü bahçe, insanların ruhlarını besleyen ve kalplerini sevgiyle dolduran bir mekan haline gelmiş. Masal da burada bitmiş.