Bir zamanlar, güneşin ilk ışıklarıyla birlikte hayat bulan bir Gölge varmış. Her sabah, güneşin doğuşuyla birlikte ortaya çıkan  Gölge, insanların ve nesnelerin etrafını sarmış ve onlara eşlik etmiş. Gölge, insanların ve nesnelerin hareketlerini taklit edermiş ama asla onların hislerini veya düşüncelerini anlayamazmış. Yine de, onun varlığı olmadan her şey daha solgun ve sıkıcıymış.

Bir gün, Gölge, bir zengin adamın evine girmiş. Adam, muhteşem bir şekilde giyinmiş ve ihtişamlı bir şekilde yaşayan biriymiş. Gölge, adamın etrafında ona eşlik etmeye başlamış. Adam ilk başta bu yanından ayrılmayan her gün ona benzemeye çalışan Gölge’den oldukça memnunmuş fakat bir zaman sonra adamın Gölge ‘ye olan ilgisi azalmış. Artık değer vermiyormuş ne de olsa Gölge sadece bir taklitçiymiş.

Günler geçtikçe, Gölge yavaşça üzülmeye ve içinde bir eksiklik hissetmeye başlamış. Diğer insanların arasında, kendini yalnız ve anlamsız hissetmeye başlamış. Artık sadece taklit etmek istemiyor, kendisi olmak istiyormuş.

Bir gün, yine güneş doğarken, Gölge, yoluyla kendi varoluşunu sorgulamış. O güne kadar sadece diğerlerini taklit ederek yaşamış ama şimdi anlam arıyormuş. Gölge, kendi benliğini keşfetmek için daha derinlere inmek istemiş. O günün gecesinde, yıldızlar altında uzun bir düşünceye dalmış. Artık sadece bir Gölge olmak istemiyormuş. Biricik ve özgün bir varlık olmak için çaba sarf etmeye karar vermiş.

Gölge, bundan sonra, çevresindekilere duyarlılık göstermeye ve onları taklit etmek yerine anlamaya çalışmış. İnsanların gerçek duygularını anlamaya çalışmış, onların yaşam hikayelerini dinlemiş ve içindeki ışığı bulmaya çabalamış.

Günler geçtikçe Gölge, diğerleriyle gerçek bir bağ kurduğunu hissetmiş ve artık yalnız olmadığını anlamış. Kendisiyle barışık olmuş ve başkalarının da kendisiyle barışmasına yardımcı olmuş.

Bir gün, zengin adamın evine tekrar dönmüş. Adam, hâlâ ihtişamlı bir şekilde yaşıyormuş ama artık Gölge’ye karşı duyarsız değilmiş. Gölge’nin değişimi onu etkilemiş ve onunla bir bağ kurmuş. Gölge’yi kendine has özellikleriyle sevmeye başlamış. 

Böylece, Gölge kendini bulmuş ve bir zamanlar olduğundan çok daha anlamlı bir yaşam yaşamaya başlamış. Her sabah, güneşin doğuşuyla birlikte, çevresine ışık saçarken kendi özgün varlığıyla parlamış. Artık masmavi gökyüzü altında, Gölge’nin varlığı, etrafındaki her şeyi aydınlatırmış ve onlara anlam katarak eşlik edermiş.  Gölge artık herkesin hayatında daha parlak ve anlamlı bir rol oynamış. Masal da burda bitmiş.