ALTIN YUMURTLAYAN KAZ MASALI
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, yeşil tepelerle çevrili güzel bir köyde, mutlu bir çiftçi ve sevgi dolu eşi yaşarmış. Çiftliklerinde yemyeşil çimenler, bol bol çiçek, bir sürü tavuk, bir kaç tane inek ve bir tane kaz varmış.
Çiftçi ve eşi, toprağını her zaman özenle işleyen ve hayvanlarına iyi bakmaktan büyük bir keyif alan insanlarmış. Her sabah, taze havayı ciğerlerine soluyarak uyanır, hiç vakit kaybetmeden çiftliğin işlerine koyulurlarmış. İneklerin taze sütünü sağar, sebzelerini toplar ve tavuklarını beslermiş. Çiftlikleri pek büyük değişmiş ama onlara yetiyormuş.
Sıcak yaz günü, çiftçi ve eşi her zaman olduğu gibi erkenden uyanmış ve çiftliğin işlerine koyulmuşlar. Biri tarladaki başakları öğütmek için değirmene giderken biri de taze yumurtaları toplamak için kümesin yolunu tutmuş. Altın yumurta masalı da böyle başlamış.
ÇİFTÇİNİN DİLEĞİ
Çiftçi, her zaman olduğu gibi önce kümesi temizlemiş, toparlamış. “Keşke” demiş içinden; “Biraz daha param olsaydı da size daha iyi bir kümes yaptırabilseydim.”
Sonra tavukları sevmiş ve yumurtalarını toplamış ardından kazının yanına gitmiş. Kaz, beyaz tüylere sahip narin bir hayvanmış ama daha hiç yumurta vermemiş. Çiftçi kazını sevmek için onun yanına gittiğinde çok şaşırmış. Kazın yanında parlak bir altın yumurta duruyormuş.
KOCAMAN BİR ALTIN YUMURTA!
Çiftçi, heyecanla yumurtayı eline almış ve gözlerine inanamamış. Gerçekten de, altın bir yumurtaymış bu!
Kocaman altın yumurta, oldukça ağır ve parlakmış.
“Bu bir mucize!” diye bağırarak eşinin yanına koşturmuş. Bu sırada “Altın yumurta! Altın yumurta…” diye bağırıyormuş.
Karısı da şaşkınlıkla karşılamış bu olağanüstü durumu. Kocaman altın bir yumurta!
Bu olağanüstü olay herkesi şaşırtmış. Yakın komşuları da altın yumurtayı görmek için koşturarak gelmişler. Altın yumurta çok değerliymiş. Çiftçi ve karısı, kazın ertesi gün de bir altın yumurta verip vermeyeceğini merak ettikleri için gece boyunca uyuyamamışlar. Ertesi gün olduğunda kaz yine altın bir yumurta vermiş ve sonraki gün bir altın yumurta daha…
❤ FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN ➸ ÇIPLAK KRAL MASALI
Mutluluktan havalara uçan çiftçi ve eşi, altın yumurtlayan kazın değerini anlayarak ona sevgiyle ve özenle bakmaya başlamışlar. Bu olağanüstü yeteneğe sahip kaz, çiftçi ailesinin yaşamını tamamen değiştirmiş.
ÇİFTLİKLERİ BÜYÜYOR!
Çiftçi ve karısı bu altın yumurtlayan kaz sayesinde zenginleşmeye başlamışlar.
Önce kazlarına daha iyi bir yaşam sunmak için daha büyük ve konforlu bir kümes inşa etmişler.
Aynı zamanda, diğer hayvanlarını da daha iyi bir ortama taşımışlar ve onlara daha iyi bir bakım sağlamışlar.
İnekler için büyük bir ahır, tavuklar için ayrı bir kümes, tavşanlar için çok daha geniş bir bahçeleri varmış.
Altın yumurtlayan kaz, her gün bir tane yumurta veriyor. Çiftçi de onları pazara götürüp satıyormuş. İnsanlar, bu benzersiz yumurtaları almak için sıraya giriyormuş. Böylece çiftçi ve eşi her geçen gün zenginleşmişler. Artık çok daha büyük bir evleri, çok daha büyük bir çiftlikleri olmuş.
Zenginleşmelerine rağmen zamanla var olan bu duruma alışmaya başlamışlar ve çiftçinin kafasını bir soru kurcalamaya başlamış.
❤ FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN ➸ KIRMIZI BAŞLIKLI KIZI OKU
NEDEN SADECE 1 ALTIN YUMURTA?
Tüm bu zenginlik çiftçiye yetmez olmuş. Çiftçi bir gün “Neden sadece bir altın yumurta alıyoruz ki?” diye düşünmüş.
Açgözlülüğünün etkisiyle daha fazla zengin olma düşüncesi aklını meşgul etmeye başlamış.
Kazı daha çok doyurmuş ama kaz yine bir altın yumurta vermiş. Kazı daha çok sevmiş ama kaz yine bir altın yumurta vermiş. Ne yapsa işe yaramıyormuş.
“Belki de kazın içinde daha fazla altın vardır” diye düşünerek kazın içini merak etmeye başlamış.
❤ FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN ➸ KRAL MİDAS’IN ALTIN DOKUNUŞU
AÇ GÖZLÜLÜĞÜN SONU
Kazın içini açan çiftçi sadece sıradan iç organlarıyla karşılaşmış. Aradığı altınlar kazın içinde değilmiş, çiftçi düşünmeden hareket ettiğini anlamış ve büyük bir hayal kırıklığına uğramış.
Artık ne altın yumurtlayan kazları varmış ne de altın yumurtaları…
Çiftçi ve karısı, sahip oldukları nimetlere doyumsuzca davranarak büyük bir hata yapmışlar ve kaybettikleriyle pişmanlık yaşamışlar. Açgözlülükleri ve hataları yüzünden her gün daha da fakirleşmişler. Daha sonra tekrar kaz almışlar ancak bir daha hiç altın yumurtlayan bir kazları olmamış.
Ve işte, “Altın Yumurtlayan Kaz” masalı da böylece sona ermiş.
⇐ RESİMLİ MASALIN GALERİSİ ⇒