PiNOKYO MASALI
Pinokyo Masalı, İtalyan Yazar Carlo Lorenzini (Callodi) tarafından 1969 yılında yazılmıştır.
☆ Pinokyo masalı oku
☆ Okunma Süresi 4 dakika
Bir varmış… Bir yokmuş… İtalya’nın uzak bir köşesinde çiçekler içinde, taşlı yollarla süslü minik sevimli bir kasaba varmış. Bu güzel kasabada minik bir oyuncak dükkânı olan Gepetto Usta tahtadan oyuncaklar yapıp, satarmış.
Gepetto Usta, her gün erkenden kasabanın hemen yanındaki ormana gider, oradan oymak için en güzel odunları bulup dükkânına getirirmiş. Köşe başındaki şirin dükkânın ışıkları, sabahın erken saatlerinden gün batımına kadar yanar; Gepetto usta, tüm gün çalışır, tahtadan bin bir çeşit oyuncak yaparmış.
➽ Bölüm 1:
Tahtadan Özel Bir Kukla
Bir gün Gepetto Usta’nın aklına tahtadan bir kukla yapmak gelmiş. O sabah alacakaranlıkta yola sürülmüş. Erkenden ormana varmış ve yeni yapacağı kukla için güzel bir odun aramaya başlamış. Ormanın içinde ilerlemiş ilerde ormanın içinde pırıl pırıl parlayan kocaman bir ağaç görmüş. Ağaç ışıl ışıl ve çok büyükmüş. Gepetto Usta, ağacın parıldayan yapraklarının gölgesinde de harika bir çam kütüğü görmüş. “Harika bir oyuncak için fevkalade bir kütük” diyerek kütüğü yüklenmiş.
Hemen dükkanına girmiş ve çalışmaya başlamış. Kütüğe önce bir şekilde vermiş. Kafası, kolları, gövdesi, bacakları ve daha sonra elleriyle ayakları… İhtiyar Gepetto “Çok yakışıklı bir delikanlı olacaksın oğul, sana Pinokyo diyeceğim.” diyerek yüzüne şekil vermeye başlamış. Onu güzelce zımparalamış ve boyamaya geçmiş.
Saçlarını, kaşlarını, ağzını çizmiş, kulaklarını yapmış bir de kütüğün en güzel yerinden bir burun kesmiş kuklası için… Artık kukla hazırmış. Parıl parıl parlıyormuş. Gepetto Usta, kuklasını kucağına alıp ona şöyle bir bakmış. O kadar gerçek ve güzel görünüyormuş ki…
“Gözleri ne kadar da canlı bakıyor” demiş kendi kendine… “sanki şuracıkta benimle konuşacak”
Sonra “keşke…” diye iç geçirmiş “keşke benimle konuşsa” ve sallanan sandalyesinde, kucağında adını Pinokyo koyduğu kuklasıyla, derin bir uykuya dalmış.
➽ Bölüm 2:
Merhaba Pinokyo!
Sabahın ilk ışıklarında kucağındaki kuklanın hareketleriyle uyanmış, uykulu gözlerle etrafına bakarken, Pinokyo’nun çipil çipil gözlerle ona baktığını görmüş. Pinokyo hiç vakit kaybetmeden “Günaydın, merhaba… merhaba…” diyerek etrafta zıplamaya başlamış. Gepetto Usta şaşkınlıktan küçük dilini yutacakmış.
“Merhaba, Aman Allah’ım sen konuşuyorsun, hareket ediyorsun” demiş coşkuyla… Öyle mutluymuş ki… bir o kadar da şaşkınmış. “Dur sana bakayım” demiş Pinokyo’ya..
Pinokyo, oldukça yaramazmış. Durmadan etrafta hareket edebilmek ne kadar güzel diyerek koşuşturuyormuş. Elleriyle bir şeyler yapabildiğini görünce Gepetto Usta’nın sakalını bile çekiştirmiş. En sonunda gelmiş ve Gepetto Usta’ya sıkıca sarılmış.
Gepetto’da Pinokyo’yu kucağına almış ve ona sarılmış.
➽ Bölüm 3:
evet