➽ Bölüm 1:
UYUYAN GÜZEL MASALI
Bir varmış bir yokmuş… Çook ama çok uzun yıllar önce, çok uzak bir ülkede, iyi yürekli bir kral ve bir kraliçe yaşarmış. Birbirini çok seven kral ve kraliçe, mutlu yuvalarını büyütecek, bir çocukları olsun istiyormuş. Günlerden bir gün bu dilekleri kabul olmuş ve güzel bir bahar mevsiminde, kraliçe, bir kız çocuğu dünyaya getirmiş. Bu güzel kızın adını “günışığı”, “güneşin doğduğu zaman” anlamına gelen “Aurora” koymuşlar.
İşte “Uyuyan Güzel” masalı da böyle başlamış…
Tüm krallık buna çok sevinmiş. Çanlar çalınmış ve kutlamalar başlamış. Ülkenin dört bir yanına haber salınmış. Herkes güzel aurora’ya, iyi dileklerini sunmak için, saraya gelmiş. Kral ve kraliçenin kadim dostları, diğer ülkelerin kralları ve prensleri ve hatta, ülkenin sihirli ormanlarında yaşayan, iyilik perileri bile gelmiş kutlamalara…
Herkes tek tek iyi dileklerini ve armağanlarını sunmuş ve sıra orman perilerine gelmiş.
Her bir orman perisi küçük prensese “sihirli bir tek hediye” sunabilecekmiş.
İlk peri, pırıl pırıl parlayan kanatlarıyla küçük prenses yaklaşmış.
“Küçük prenses, benim sana armağanım “güzellik” olacak… Eşi bulunmaz bir güzellik… Saçlarında gün ışığı parıldasın… Dudakların, kırmızı gülleri utandırsın…” demiş ve minik değneğini sallayarak, küçük prensesin üzerine, peri tozlarını serpiştirmiş…
Hemen sonra ikinci peri, şarkılar söyleyerek küçük prenses yaklaşmış…
“Güzel prensesim benim sana hediyem güzel bir ses olacak… Eşi benzeri bulunmaz bir ses… Tüm yaşamın boyunca, harika ezgiler sesinde yaşayacak… Güzel sesini duyan herkes sana hayran kalacak…” demiş ve o daa… Sihirli değneğini sallayarak peri tozlarını serpiştirmiş…
Sıra üçüncü periye gelmiş… Üçüncü peri de, uçarak hediyesini vermek üzere prensese yaklaşmış…
❤ FARKLI BİR MASAL KEŞFEDİN ➸ BİR DAHİ MASALI: ALBERT EINSTEIN
➽ Bölüm 2:
MALEFİZ’İN HEDİYESİ
Ancak tam da o sıra da sarayın kapıları pencereleri aniden açılmış ve etrafı toz, duman kaplamış. Dumanların arasında… Yasaklı ormanın kötü kalpli, kovulmuş perisi Malefiz görülmüş.
Malefiz bu kutlamalara davet edilmediği için oldukça sinirliymiş…
Ne var ki kara peri Malefiz, zaten her daim sinirli ve kötüymüş…
Kanatlarını savurmuş ve “bakıyorum buraya gelmem pek hoş karşılanmadı ancak benim de küçük prensese bir hediyem olacak” diyerek sözlerine devam etmiş…
“Küçük prensesiniz mutluluk içinde büyüyecek ve herkes tarafından sevilecek ama 16. Doğum günü geldiğinde, güneş batmadan önce eline bir iğne batacak ve prenses, sonsuz bir uykuya dalacak”
Kralın adamları ve minik orman perileri Malefiz’e engel olmak istemişler ancak Malefiz bu sözleri söyler söylemez asasını sallamış ve gözden kaybolmuş…
➽ Bölüm 3:
ÜÇÜNCÜ PERİNİN UYUYAN GÜZEL’E HEDİYESİ
❤ OKYANUSUN SİHİRLİ DÜNYASINA YOLCULUK ➸ DENİZ KIZI MASALI
➽ Bölüm 4:
PRENSES AURORA’NIN 16. YAŞ GÜNÜ GELİYOR
➽ Bölüm 5:
UYUYAN GÜZEL’İN YÜZYILLIK UYKUSU
➽ Bölüm 6:
UYUYAN GÜZEL’İN GERÇEK AŞKI
Aradan tam yüzyıl geçmiş… Bu süreçte krallığın her yerini sarmaşıklar kaplamış… Uyuyan güzelin hikâyesi kulaktan kulağa, çok uzak krallıklara kadar yayılmış ancak sarayı bulabilen kimse çıkmamış.
Bir gün ormandan geçen yakışıklı bir prens, sarmaşıkların arasındaki sarayı görmüş. Prensin adamları, uyuyan güzelin hikâyesini prense anlatmışlar. Oldukça meraklanan yakışıklı prens, güçlü ve dikenli sarmaşıklarla sarılı bu saraya girmeye karar vermiş. Keskin kılıcıyla sarmaşıkları kese kese ilerlemiş ve sonunda saraya varmış. Saraya vardığında, herkesin olduğu yerde uyuyakaldığını görünce oldukça şaşırmış. Sarayda ilerlemiş ve uyuyan güzelin odasına gelmiş.
Odaya girer girmez yatakta uyuyan, saçları gün ışığı kadar parlak, dudakları kırmızı gülleri kıskandıracak kadar kırmızı uyuyan güzeli görmüş ve görür görmez ona âşık olmuş. Ne kadar narin, ne kadar da güzelmiş… Prens, uyuyan güzele yaklaşmış ve güzeller güzeli prensesin alnına bir öpücük kondurmuş…
❤ BU MASALI ÇOK SEVECEKSİNİZ ➸ DERSTE SALYANGOZ YARIŞTIRAN SİNCAP MASALI
➽ Bölüm 7:
UYUYAN GÜZEL MASALI SONU
Uyuyan güzel, tam da o an, gözlerini açmış ve karşısında yakışıklı prensi görmüş. Aynı anda uyuyan güzelle birlikte, krallıktaki herkes yüzyıllık uykudan uyanmış. Kral ve kraliçe uyandıklarında telaşla neler olduğunu anlamak için prensesin odasına koşturmuşlar ve prens ve prensesi görmüşler. Orman perileri de oradaymış.
Lanetin kalktığını anlamışlar ve çok mutlu olmuşlar.
Gerçek aşkını bulan prens, oracıkta kral ve Kraliçe’den izin isteyerek güzel prensese evlenme teklif etmiş. Nazik Prens’i görür görmez âşık olan prenses… Bu teklifi kabul etmiş. Kral ve kraliçe de kızlarını kurtaran bu cesur prensi çok sevmişler…
Çanlar çalınmış ve düğün haberi dört bir yana salınmış… o güne kadar görülmemiş harikulade bir düğün yapılmış… Prens ve prenses sonsuza kadar mutlu yaşamışlar…
Uyuyan güzel masalı da burada bitmiş…
Hahahahahaha hahahahahaha